Giriş
(4)

bebek, biberon, meme

deartheodosia
biberonla süt vermek neden bu kadar kötü görülüyor, ne gibi zararları var? biberondan daha kolay süt aldığı için anne memesini reddetmesi durumunda bebek biberondan anne sütünü alırsa en kötü ne olabilir? (psikanaliz, meme-bebek ilişkisini atlayalım.)
biberonla süt vermek neden bu kadar kötü görülüyor, ne gibi zararları var? biberondan daha kolay süt aldığı için anne memesini reddetmesi durumunda bebek biberondan anne sütünü alırsa en kötü ne olabilir? (psikanaliz, meme-bebek ilişkisini atlayalım.)
0
deartheodosia
(14.08.20)
süt sağma makinesi bebek kadar vakumlu çekemiyor. dolayısıyla yalnızca sağdığın için bir süre sonra sütün azalıyor.

ayrıca anne ve çocuk arasındaki bağ emerek güçleniyor.
0
reanarchy
(14.08.20)
reanarchy +1

süt sağma makinesi sürdürülebilir bir süt yaratmaz. kesilir. sıcaklığını bilemeyebilirsin. soğuk ya da sıcak olması ve ayrıca biberondan hava yutacak olması gaz yapmasına neden olur.

sterilizasyon sorunu var. biberonların steril olduğuna emin olamazsın.

ama tabi emmiyorsa bunların bir anlamı yok. tabi ki mama vermek yerine sağıp vermen en mantıklısı.
0
kenarortay
(14.08.20)
bilimsel bir gerçekliği varmı bilmiyorum ama bebek direkt memeden emdiğinde anne sütünün yapısı çocuğun hastalığına göre değişim gösteriyormuş.

sevgilibebek.com
0
Sir Anthony Hopkins
(14.08.20)
Yukardakilere ek olarak; bebek kolaycılığa alışabilir. Emme aktivitesi bebeğin çene kas gelişimine katkı sağladığı için ilerdeki beslenme düzenine de olumsuz etki yapabilir. Biberondan vermeye mecbursanız büyük delikli biberonla vermeyin, bebek beslenirken biraz zorlansın. Ek gıdaya geçtiğinizde de blandır bebeği yapmayın çatalla ezin, zaman içinde parçaları biraz biraz büyütüp o şekilde verin.

Atlayalım dediğiniz emzirmenin psikolojik etkisi mecbur değilseniz atlanacak bir olgu değildir. Uğrunda uğraşmaya emek vermeye değer. Karşılığını verdiğiniz emekten kat kat fazlasıyla alırsınız.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.08.20)
(3)

Hurma

opitseri
Sevgili yazarlar bugün biraz iran hurması aldım. Hurma yerken ağzıma kuru küçük parçalar gelince elime aldım. Sizce bu kuru parçalar ne olabilir .herhangi bir sıkıntı yaşar miyim
Sevgili yazarlar bugün biraz iran hurması aldım. Hurma yerken ağzıma kuru küçük parçalar gelince elime aldım. Sizce bu kuru parçalar ne olabilir .herhangi bir sıkıntı yaşar miyim
0
opitseri
(02.10.19)
Nasıl küçük parçalar? Hurmanın kabuğu olabilir mi?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.10.19)
www.instagram.com
www.instagram.com
bunlardan birisi gibiyse açıklamayı okumak da fayda var.
0
gap
(02.10.19)
@gap attığın resim tam ben aradığım cevaptı.
0
🌸opitseri
(03.10.19)
(4)

Eşim için destek fikirleri

nifak tohumu
@oscar ve @antihero'ya teşekkür ederim. Eski duyuruyu internet kullanıcıları görebilir şeklinde güncelliyorum. O yüzden eski duyuruyu silip yeni açıyorum. Merhabalar,Uzun uğraş, tedavi ve denemelerden sonra eşim gebe kalmıştı. Malesef bugün 9.haftada kabettiğimizi öğrendik. Bugüne kadar tüm denemele
@oscar ve @antihero'ya teşekkür ederim. Eski duyuruyu internet kullanıcıları görebilir şeklinde güncelliyorum. O yüzden eski duyuruyu silip yeni açıyorum.

Merhabalar,

Uzun uğraş, tedavi ve denemelerden sonra eşim gebe kalmıştı. Malesef bugün 9.haftada kabettiğimizi öğrendik. Bugüne kadar tüm denemelerde başarısızlıktan
sonra dağıldık fakat toparlandık. Ancak bu sefer ister istemez durum daha kötü. çünkü hisetmişti bu sefer.

İş nedeniyle bir süre daha şehir dışında olmak zorundayım. Yaşadığım yer onun gelmesine uygun değil. Şu an ailesiyle ve benim de bir süre sonra yanlarından ayrılmam gerekecek. Her hafta gelebilmem mümkün değil. İşten ayrılıp yanında kalmam veya başka bir iş bulup yeniden beraber olmak şu an için seçenek değil. .

Bunları yapamamak yeterince kötü. Peki ben Eşimin toparlanabilmesi ve bu süreçten kalıcı bir hasar almadan çılabilmesi için neler yapabilirim. Böyle süreç yaşamış olan, yaşayanı bilen var mıdır? Nasıl atlattılar. Şu an resmen her saniye acı çekiyor..

Küçük mutlu edecek sürprizlerden, yaklaşım önerilerine kadar her önerinize açığım. Şehir değişikliği dışında şu an herşeyi yapabilirim. Yeter ki yüzü gülsün. Şu süreçten kalıcı bir psikolojik izi, korkusu, yarası olmadan atlasın. Profesyonel destek çepte. Geri kalan Her öneri olur. Sadece ricam onu rencide edecek şeyler yazmamanız. Bana istediğiniz kadar vurabilirsiniz.

Sevgiler.
0
nifak tohumu
(29.09.19)
Kendini yanında olamayacağın için suçlu hissediyorsun galiba eğer öyleyse bunu yapma. Bana istediğiniz kadar vurabilirsiniz demişsin, sana da eşine de vurulacak bir durum yok bunda. Senin yaklaşımın onu da etkileyebilir, yanımda olsaydı gibi düşünüp artı bi üzüntü yüklenebilir.

Evliliklerin özellikle ilk dönemlerinde çokça gerçekleşen bir durum bu. Sadece sizin başınızda değil yani. Bebek sahibi oluyorlar, veya sizdeki gibi düşük oluyor, biri hasta oluyor diğeri yanında olamıyor... Benim gençliğimde de vardı şimdi de var sonra da olacak. Sizle bu anlamda şanslısınız çünkü iletişim araçları çok gelişti, ulaşım keza daha kolay.. 80'lerde yani benim neslim bunları 2 haftada mektup gidebilen, veya kar kış nedeniyle aylarca dünyadan kopan yerlerde koşullarda yaşadılar. İz miz kalmadı çünkü nasıl bakıyorsan öyle yaşıyorsun. Aman ne kötü demeyin, her şerde bir hayır deyin. Zaten yaş benimkine yaklaşınca her şerde bir hayır olduğunu siz de göreceksiniz. Şimdiden deyin. Umudunuzu, inancınızı yitirmeden olanı olduğu gibi kabul ederek ilerleyin. Değiştiremeyeceğimiz şeyler oluyor. Bunun farkında olmak farkındalıkların en güzeli.
Asla aklınızdan çıkarmayın; nasıl bakıyorsak öyle yaşıyoruz. Çok basit ama çok güçlü bir bilgidir bu. Olumlu bak, sen olumlu bakarsan eşin de olumlu bakmaya başlar. Çevrenin yaklaşımı eşin için çok önemli. Biz hep birbirimizden etkileniyoruz.

Eşin için zor bir süreç. Yardım alacak olması çok iyi bir karar.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.09.19)
İş yerime bir kadın gelir bekleme süresinde de yanımda oturur saatlerce çocuğu olmuyor diye aglardi. Teselli etmek için ağzımı bile acamazdim. Hiç hamile dahi kalamıyordu düşük olması hiç olmayacağı anlamına gelmiyor bir gün sağlıklı bir hamilelik ve bir bebeğiniz olacak bunu düşünerek mutlu olsun. Kayıplar tabii ki üzer insanı ama üstteki cevaba istinaden her şerde bir hayır vardır. Eğer şu anda böyle olmuşsa bunun bir nedeni ve Hayrı var meşakkatli başlayan her şey en güzel şekilde biter bu hep böyledir. İkinizde üzülmekte haklısınız bunu değiştiremeyiz ya da teselli de edemeyiz hayatın olağan akışına kapılın daha pozitif olun bir de şöyle düşünün ya bilmediğiniz bir hastalıkla, engelle ya da problemle dogsaydi sevip kabullenip ama onun için daha çok uzulecektiniz.
Kaç kadın tanıyorum ailemde, çevremde hergun Allah'a çocuğundan sonra ölmek için dua eden. Çünkü biliyor o giderse kimse kendi gibi bakamayacak.

İnanıyorum ki bu günler geçecek bu acılar unutulacak çok sağlıklı bir bebeğiniz olacak ve uzaktayım diye üzüldüğünüz bu zamanlar da geride kalacak. Şu yaşanılanlar en iyiye zemin hazırlıyor.
0
kirmizipilotkalem
(29.09.19)
Kedi edinin
0
baal
(29.09.19)
Kedi +1
0
el conquerador
(29.09.19)
(2)

6'ncı sınıf matematik sorusu

mavidere
İlköğretim 6.sınıfa giden kızımın matematik sorusunu ek'te sunuyorum. Aslında matematiğim de iyidir fakat soruda neyi kaçırdığımı anlayamadım.
İlköğretim 6.sınıfa giden kızımın matematik sorusunu ek'te sunuyorum. Aslında matematiğim de iyidir fakat soruda neyi kaçırdığımı anlayamadım.
0
mavidere
(28.09.19)
3. sütun 2 birim aşağı, 5. sütun 1 birim aşağı çekilecek
4,6 ve 7. sütünlar 1 birim yukarı çekilecek.

1. satırda 8 + + : 1 kaldığı için işlem yapılamıyor.
2 satırda 13 - : kısmında işlem yapılamıyor, 8+2=10
3. satırda 15*3-6*5 = 15
4. satırda 12:2=6 (5.sütündaki 9 işleme dahil edilemiyor sütünlar boş olduğu için işlem belli değil.)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.09.19)
Teşekkür ederim,
6ncı sınıf için bu saçma bir soruyu kim hazırlamışsa, onu da tebrik ediyorum.
0
🌸mavidere
(28.09.19)
(3)

araba koltugundan gecmeyen kan lekesi

goochie goochie
Dun arkadasimi dikislerini aldirmaya goturdum ve sonra farkettim ki 2 pıt kan damlamis koltuga. Ne yapsam geciremedim var midir tavsiyeniz? /:
Dun arkadasimi dikislerini aldirmaya goturdum ve sonra farkettim ki 2 pıt kan damlamis koltuga. Ne yapsam geciremedim var midir tavsiyeniz? /:
0
goochie goochie
(28.09.19)
Ben bu tür lekelerde highgenic slikonlu temizlik spreyini kullaniyorum. Bayagi da iş görüyor. Şu ürün:
images.app.goo.gl
Sirke ve karbonat karışımı da denenebilir.
0
Amaranta ursula
(28.09.19)
cemiyetinünlüsiması
(28.09.19)
Kan lekesini sabun da çıkarıyor. Leke çıkarıcı olmadığı durumlarda aklınızda bulunsun.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.09.19)
(7)

Biraz saçma bi soru ama illa ki birinin başına gelmiştir

evet
Olay şu: mutfak dolaplarından yoğun bir koku geliyor. Koku tam olarak çiğ hamur kokusu. Bakteri diye tahmin ettim ama bilemiyorum. Çamaşır suyu, sirke falan hak getire. Nasıl kurtulabilirim? Herhangi bir fikri olan var mı?
Olay şu: mutfak dolaplarından yoğun bir koku geliyor. Koku tam olarak çiğ hamur kokusu. Bakteri diye tahmin ettim ama bilemiyorum. Çamaşır suyu, sirke falan hak getire. Nasıl kurtulabilirim? Herhangi bir fikri olan var mı?
0
evet
(24.09.19)
dolap iclerinde rutubet olusmus olabilir ayrica yillarca yemek kokulari da sinmis olabilir.

havanin guzel oldugu gunlerde tum kapaklari ac, iclerini bosalt, sirkeli suyla silebilirsin, bir kac gun kurumaya birak, gerekirse karbonat serpip beklet falan
0
exlibris
(24.09.19)
Dolap arkasına rutubet işlemiş, dolap arkalarındaki duralitler çürümeye başlamıştır.
0
Mirket
(24.09.19)
bir yerde fare vs. sıkışıp ölmüş olabilir,

dolabın arkasına su sızmış olabilir,

gıda nevinden bir şey çürüyüp koku yapıyor olabilir...
0
ya ben lan neyse
(24.09.19)
Ek bilgi: ev yeni sayılır. 3 yıllık.
0
🌸evet
(24.09.19)
Dolaplar artık hep suntadan nem çekmiştir yemek pişen yer buhar oluyor o siniyor. Rosmannda falan böyle koku çeken filtreler satılıyor onu deneyebilirsiniz. Ben buzdolabında çürüyen sebze kokusundan böyle kurtuldum. Türevleri de vardır başka markalarda illa ki. Kedimin tuvalet kabında da vardı efsane koku alıyor bu aktif karbon.

www.rossmann.com.tr
0
kullanıcıadımbuolsun
(24.09.19)
Bimde aks temizlik spreyi var turuncu, o yardimci olacaktır
0
m orak
(25.09.19)
Koku dolap yapımında kullanılan malzemeden de geliyor olabilir. Komşuların dolaplarında koku var mı öğrenin. Bir değil birkaç komşuya sorun, özellikle sizin daireyle aynı konumda olanlara. Daha iyisi kendiniz koklayın çünkü insanların koku eşikleri aynı olmuyor.

www.wikizeroo.org
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.09.19)
(3)

Atomun en küçük parça olmadığı ne zaman anlaşıldı?

ya ben lan neyse
biliyorsanız kim tarafından?teşekkürler.
biliyorsanız kim tarafından?

teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(22.09.19)
en.wikipedia.org

aradığın kronoloji üstteki linkte. ama tr de wiki kapalı olduğundan göremeyeceksin. o yüzden alttaki linki ekiyorum. muhtemelen birkaç saat aktif kalır:

webpagetopdf.com
0
sttc
(22.09.19)
Wiki tr de "w"dan önce 1 koyunca okunabiliyor:)

www.wikizeroo.org
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.09.19)
Thomson tarafından elektron keşfedilince anlaşıldı. Yük olabiliyorsa bunun eksi yüklü bir parçacıktan kaynaklanması gerektiği fikri zaten ortaya atılmıştı. Deneyle de kanıtlanınca atomun en küçük parça olmasının mümkün olmadığı ortaya çıktı.

iki sene sonra da artı yüklü parçacık (alfa) keşfedilince olaylar gelişti. Rutherford tarafından.
0
babilbaligi
(23.09.19)
(11)

İkilemde kaldım yardım edebilir misiniz?

Leylacan
Merhaba değerli duyurucular, sırf bu soruyu daha anonim sorabilmek için kullanıcı aldım cok garip bir hismiş, biraz uzun olabilir başlıyorum. Yaklaşık 5 aydır süregelen bir ilişkim var, ben 30 yaşındayım (k), o 23 (e). İnternet üzerinden başlayan arkadaslığımız zamanla gelişerek ilişkiye dönüştü ve
Merhaba değerli duyurucular, sırf bu soruyu daha anonim sorabilmek için kullanıcı aldım cok garip bir hismiş, biraz uzun olabilir başlıyorum.

Yaklaşık 5 aydır süregelen bir ilişkim var, ben 30 yaşındayım (k), o 23 (e). İnternet üzerinden başlayan arkadaslığımız zamanla gelişerek ilişkiye dönüştü ve uyumlu da bir çiftiz, frekanslar tutuyor. Aynı şehirdeyiz, o ailesiyle yaşıyor ve bu şehirde öğrenci, ben de ailemle yaşıyorum ve çalışıyorum. Daha önce 1 evlilik yapıp boşandım. Benim ailem muhafazakar değildir ama onun ailesi muhafazakardır. Ailesiyle cok kafaları uyuşmadığı için pek ailesini sevmediğini söyler. Benimle ilgili bir şey anlatmaz ailesine. Bu bilgiler ışığında size başıma gelen bir olayı anlatacağım.

Birkaç gün önce instagramdan ablası beni ekledi, benimle çok seviyeli, bize laf düşmezli, hayırlı olsunlu bir konuşma gerçekleştirdi. Bugün de ona "seni çarşıda biriyle görmüşler (pek kız arkadası yoktur) söylediklerine göre de kız senden baya büyükmüş" tarzı bi konuşma geçmiş hoşnutsuz bir şekilde. Öteyandan benimle de konusurken "onun haberi olmazsa sevinirim, güvenini sarsmak istemem" filan demişti bana. Ben de zaten böyle şeylere pek önem vermem, söylemem yani laf taşıma gibi olur diye.

Şimdi de böyle bir şeyle karşılaşınca çok şaşırdım, beynim durdu açıkçası, tek bildigim böyle saçma sebeplerle bi ilişki sarsılmamalı, ve önyargılı olmamalı kimse. Neyse o bana bunları anlattı, "sana ulaşırsa ki ulaşmaz, ekleme lütfen, canını sıkmasına izin verme" filan dedi bana, ben de tamam filan dedim ama vicdabım da sızlamadı değil.

Bu ablanın tutumu karşısında napmalıyım, nasıl bir yol izlerdiniz siz olsanız, size güvendiğim ve yıllardır bu mecrada yardım alıp cok da yardımlar ettiğim için hemen size koştum, lütfen fikirlerinizi yazar mısınız? Teşekkür ediyorum.
0
Leylacan
(20.09.19)
O ablayla da aileyle de sen baş edemezsin. Baş edecek olan kişi sevgilin. Ama o da baş edemez çünkü öğrenci diyorsun. Muhtemelen ekonomik özgürlüğü yok öyle kafa tutacak. O aile ona baktığı sürece o çocuk onlara hesap verecektir. O hesap vermese bile ailesi çekip hesap sormayı kendine hak görecektir. Bu işler bu ülkede böyle olur. Bu sevgililik alt tarafı, evlilikle nihayetlenecek diye bir şey yok. Biraz devam edin, bu durum artık rahatsız edici boyutlara ulaşmaya başlarsa da ayrılırsınız. Ha belki de çocuk ailesinin baskısına dayanamayıp ayrılmak ister bilemeyiz. Ama gidişat pek ikna olacaklar gibi göstermiyor, ailenin muhafazakar yapısı ve sizin kişisel durumlarınız sebebiyle.
0
radio raheem
(20.09.19)
Cok haklısınız, durum aynen dediginiz gibi, okul ve askerlikten sonra beraber bir hayat planlıyoruz evlenmek gibi de bir düşüncemiz yok. Öteyandan ablanın olaylara bu iki yönlü bakışı beni baya bir düşünceye sevk etti. Şimdi eklemem tamam filan dedim ama hiçbir seyden habersiz ekleyip konustum bile kadınla. Vicdanım buna sızlıyor şimdi bunu yapan kadın aaa biz leylacanla konuştuk bile filan demez mi bence diyebilir, işte bu kadar önemsiz detaylar nasıl da memleket meselesi ediliyor...
0
🌸Leylacan
(20.09.19)
Sonunuz yok boşuna kürek çekmeyin, erken erken yolunuza bakın. Sevgilin daha çocuk zaten, sana ne sahip çıkabilir, ne de kriz çözebilir. Olay büyürse anca başına dert olur, huzurunu kaçırır demişti dersin.
0
el conquerador
(20.09.19)
yol yakınken...
0
all girls dream
(20.09.19)
yol yakınken +1
boşuna yıpranacaksın. henüz bir şey de olmamış, bırak gitsin.
0
xvyz
(20.09.19)
türkiye'de oğlundan 7 yaş büyük ve dul kadını gelin olarak kabul edebilecek ailesi sayısı milyonda birdir. onlardan biri de bu aile değil.

ayrıl+1
0
'
(20.09.19)
oglundan 13 yas buyuk, neredeyse kendiyle yasit birini gelin almis olanlar da var. gerci orada adam 30larinda.

kolayliklar diliyorum size. cok icten soyluyorum bunu. onunuzde sevgiliniz icinzorlu bir surec var gibi.
ablasi nereden ogrenmis acaba. eger sevgilinize bahsetmek istemiyorsaniz, ablasina, "soylemedim ama size de guvenmiyorum ikili oynuyorsunuz" tadinda bir mesaj yazabilirsiniz.
0
65 derece
(20.09.19)
Ablayla yüzgöz olmaya gerek yok. Bu işin peşini bırakmayacaktır. Siz direkt sevgilinize durumu açıklayıp ablanın sizi kastettiğini söyleyebilirsiniz. Sevgiliniz de bilmeli ki ona göre hareket etsin. Bu durumda “yaş sorunu yüzünden üzerine geleceklerse ayrılabiliriz” deyip onay almalısın. Problem değilse kim ne demiş önemli değil.
0
dedi ve gitti
(20.09.19)
Ne ayrılıp bosanmaniz ne 7 yas farki sorun olmus ki sevgilinize, 5 aylik iyi bi iliskiniz varmis. Sonradan ortaya cikmamis ki bastan beri var olan durumlar bunlar yani demek ki sevgilinizle siizn aranizda bunlar sorun degil. Yani ayrilmayin neden ayrilasniz ki ? Abla yazili bir delil birakmamak icin bence size bize laf dusmez tarzi seyler yazmis. Hem haberimiz var ama onaylamiyoruz seklinde bi cumle o hem de saygi duyuyoruz diye kardesinin görüp tepki vermesini engellemiş. Bence soylemeyin sevgilinize ablanin size yazdigini simdilik. Eger bi daha yazarsa ve uslubu sertlesirse o zaman anlatirsiniz. Caninizi da sıkmayın bence. Muhafazakarlik da ogluna kendinden buyuk kadin yakistiramamakla filan olmaz. Cocuklari/kardesi icin endiselenen insan once sizi tanimaya calismaliydi. Ön yargı cok yanlis
0
hindistan cevizi
(20.09.19)
Ablasıyla konuşmanızı olduğu gibi sevgilinle paylaş. Önceden söylememe nedenini de belirt. Ablayla bundan sonraki ilişkini sevgilinin kararına göre ilerlet.

Ablaya konuşmanızı sevgiline anlattığını söyle. "Aramızda gizli saklı bir şeylerin olması beni rahatsız ediyor" gibi daha sonrası için ablayla ilişkinizin nasıl ilerleyeceği bilgisini ablaya ver.
Ablaya "çarşıda biriyle görmüşler" muhabbetini aç. Ama "beni kastettiniz sanırım" der gibi değil sadece konuyu önüne koy ve ne yapacağına bak. Büyük olasılık kaçak güreşecektir, tarzı bu gibi duruyor. Bildiğini bilsin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.09.19)
ablanın yaklaşımından aile heyeti onu elçi seçmiş gibi duruyor. ilişkinin varlığı konusunda önce seni yoklayıp, baktılar ki mevcut, devamında elemanı darlamışlar. şimdilik ne ablaya, ne elemana herhangi birşey söyleme. bişey olmamış gibi devam et. fazlası fazla olur bence. fakat abla bir daha yazacak olusa muhabbete girme, görmezden gel derim.
0
lil siztah
(23.09.19)
(3)

istanbul balkonsuz evde domates kurutulur mu?

arvuti
çok istiyorum yapmak, evim güneş alıyor ama balkonsuz evim. yine de yapılabilir mi domates kurutma? illa bahçeli evde mi olmak lazım? :) yapan var mı burada balkonsuz evde olan?
çok istiyorum yapmak, evim güneş alıyor ama balkonsuz evim. yine de yapılabilir mi domates kurutma? illa bahçeli evde mi olmak lazım? :) yapan var mı burada balkonsuz evde olan?
0
arvuti
(15.09.19)
balkonun avantajı sürekli hava geldiği için domatesten çıkan buhar uzaklaşıyor. evde de yaparsınız ama içerideki havanın nemli olmaması lazım. kapı pencere açsanız yeter.

babaannem üzüm kurutuyordu bu şekilde
0
sttc
(15.09.19)
Çamaşır asmak için aparatlar var. Arka tarafa onlardan alıp, iplerin üstüne çarşaf gerip yapmayı deneyebilirsiniz belki?
0
PhoenixRising
(15.09.19)
Benim kız tarhanayı evde kuruttu ben olmaz dedim valla pek güzel oldu. Güneş ve hava akımı varsa domates de olur bence. Çamaşır kurutma aparatı iyi fikir alttan da hava alır.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.09.19)
(3)

sos buzlulta saklanir mi

Lusid*
İcinde salca, domates puresi, sarimsak ve cesitli baharatlarin oldugu sosu surekli kullaniyorum. Acaba tek seferde cok yapip posetlere ayirip sonra cozdurup kaynatsam tadi nasil olur ve kullanilir mi?
İcinde salca, domates puresi, sarimsak ve cesitli baharatlarin oldugu sosu surekli kullaniyorum. Acaba tek seferde cok yapip posetlere ayirip sonra cozdurup kaynatsam tadi nasil olur ve kullanilir mi?
0
Lusid*
(15.09.19)
kaynatıp kavanozlara doldur dışarıda beklet. kışın bile yersin. salça olur mu içinde bilemedim tabii. kışlık hazırlayan kadınlara sor. annem domatesli sarımsaklı acılı sos yapıyor. yemeğe de gidiyor menemene de sos gibi de oluyor
0
glamdr1ng
(15.09.19)
ben sürekli bolognese sosu aynı şekilde saklıyorum buzdolabı poşetinde, tadında hiçbir farklılık olmuyor. koku da yapmıyor.
0
benim de soyleyeceklerim var
(15.09.19)
Pişirip de koyabilirsin istersen. Çiğ de olur farketmez ama çiğ koyduğunu çözdürmeden pişir. Domates çözülünce hoş olmuyor.

Dilersen hepsini pişirip kavanozlara koyup dondurmadan da saklayabilirsin. Kullanılmamış sıfır kapak al. Pişince sıcakken kavanoza koy ağzını kapat ters döndür biraz beklesin öyle. Kapak iyi kapanmadıysa sızma yapar oradan anlarsın. Kapak iyi kapandıysa uzun süre bozulmadan dururlar. Zaten sarımsak ve baharat da çok iyi koruyucudur.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.09.19)
(4)

Bu tarz sıkıntılı durumların üzerine mi gitmek gerekir?

wmeh
Psikolojiden anlayanlara bir soru... Hayatımda bana kötü anıları çağrıştıran ve moralimi aşırı derecede bozan bazı şeyler var, mesela Otomatik Portakal filmi. İzlemeyi çok istiyorum ama geçmişimde başka kötü şeylerle bağlantılı olduğu için moralimi aşırı derecede bozuyor ve izleyemiyorum, denediğim
Psikolojiden anlayanlara bir soru...

Hayatımda bana kötü anıları çağrıştıran ve moralimi aşırı derecede bozan bazı şeyler var, mesela Otomatik Portakal filmi. İzlemeyi çok istiyorum ama geçmişimde başka kötü şeylerle bağlantılı olduğu için moralimi aşırı derecede bozuyor ve izleyemiyorum, denediğimde başım dönüyor ve hatta gözüm kararıyor.

Ya da Layne Staley şarkıları mesela. Adam geçmişimde olan kötü bir şeyi hatırlattığı için dinleyemiyorum, dinlemek isteyip kendimi zorladığımda da bir yerden sonra titremeye başlıyorum resmen. Ne yapmak gerekir bu durumda? İyice üzerine mi gideyim yoksa kaçayım mı?
0
wmeh
(14.09.19)
Üzerine git. Üzerine gitmediğin hiçbir şey düzelmiyor bu dünyada.
0
hatun
(14.09.19)
Günlük hayatı, işlevselliği etkileyen durumlarda üzerine gitmek yerine sistematik maruziyet ile duyarsızlaştırma yapılabilir belki ama gündelik hayatı etkilemeyen birşey için o stresi çekmenize gerek yok bence.
Not: uzman değilim, sade vatandaş tavsiyesi.
0
curukturpkokusu
(14.09.19)
Otomatik portakal filminin konusu da bu zaten. Hepsini izlesen anlardın. Tabi tedavi amaçlı.
0
[GODDARD]
(14.09.19)
Üzerine gitmek anılarını hazmedip olması gereken yerde yani geçmişte bırakmanı sağlayacaksa git ama baş dönmesi göz kararması yaptığına göre bence pek yardımı olmuyor.

Ben olsam anılarımı ele alır onlarla hesabımı keserdim. Böylesi daha kolay ve sonuç odaklı oluyor.

Geçmiş adı üzerinde geçmiş gitmiş. Bugüne taşınmamalı. Her ne yaşanmış olursa olsun. Alınacak dersler varsa alınmalı (ki illa vardır), bugün olması gerektiği gibi yaşanmalı. Hayatı tam randımanlı yaşamak diyorum ben buna. Kötü bir olay oldu, sıkıldım pıkıldım, üzüldüm, kahroldum, ağır geldi taşıyamadım.. her türlüsü var. Ama aynı zamanda olay oldu mutlu oldum, huzuru hissettim, sevindim, şımardım, zıpzıp zıpladım da var.
Biz genlerimizde olumsuz olayları saklama kodu taşıyoruz. Genlerimize çok çok eskiden yazılan bir kod bu. Zira o zaman hayatı devam ettirebilmemiz için kendimizi koruyabilmemiz için bu gerekliydi. Şimdi zaman değişti, artık bu kodu değiştirmemiz lazım. Güzel haber bunu herkes bireysel olarak yapabilir. (Epigenetik diyor ben demiyorum.) Vee daha güzel haber gelecek kuşaklara da sirayet edecek bir değişim bu. Ne güzel değil mi? Ama oturmakla olmuyor herşey gibi buna da emek harcamak lazım.

Seni huzursuz eden her ne ise onu ele al ve bi güzel yoğur. Alınacak dersleri al, o olmasaydı bugünkü sen olmayacağının farkına var (pişiriyoruz), sonrasında da olması gereken zamanda bırak ve asla bugünü etkilemesine izin verme. (yedik ve hazmettik onu)

Zor meselelerde uyguladığım bi yöntemi anlatayım sana. bende çalışıyor belki sende de çalışır veya ilham olur sen kendi yöntemini geliştirirsin.
Farz et ki ringdesin. Rakibin baya iyi durumda sen ise gününde değilsin veya daha zayıfsın. Yumruklar geliyor baş edemiyorsun.
Öncelikli olarak karar ver. Yeneceğim onu de. Kararında samimi olman gerektiğini söylememe gerek yok :) Kararı içten gelerek veriyoruz. Sonra zayıf noktalarını gözden geçir çünkü kuvvetli yumruk atmak için o zayıf noktayı da kullanacağız. Sağ vuracaksan sol ayaktan destek alırsın ya onun gibi. Sonra da giriş. Baktın yoruldun veya işler ters gidiyor rakibinden uzaklaş. Bu aşamada mesafe önemli, çok fazla uzaklaşmayacaksın. (unutmaya çalışmak uzaklaşmanın katmerli böreğidir) Unutmak yok. Yan sekmeye al pencereyi kapatma, arada gözün kaysın burada bu var dedirtsin. Hazır hissedince bi daha giriş. Yer yer iplere kaçarak yer yer rakibini sarıp sarmalayıp etkisiz bırakarak yenene kadar devam et. Mutlaka yenersin çünkü karar verdin ve kararlılığını sürdürdün. Kararlılık çok fark yaratıyor. Girdap oluşturup çevreyi de etkiliyor. Ben böyle yaparak kanseri yendim, anılar da neymişşş :)
Kolay olsun :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.09.19)
(1)

İngilizceyi okuyarak öğrenme yönünde bi entry vardı

sonütücü
Arkadaşlar,İngilizce öğrenme hakkında bi entry vardı.İşin özeti şu; okuyun, sürekli okuyun, anlasanız da anlamasanız da sürekli okuyun.2 sene sonra ne olduğunu anlayacaksınız diyordu.Fakat entryyi bulamadım. Paylaşan olursa çok sevinirim.
Arkadaşlar,

İngilizce öğrenme hakkında bi entry vardı.

İşin özeti şu; okuyun, sürekli okuyun, anlasanız da anlamasanız da sürekli okuyun.

2 sene sonra ne olduğunu anlayacaksınız diyordu.

Fakat entryyi bulamadım. Paylaşan olursa çok sevinirim.
0
sonütücü
(14.09.19)
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.09.19)
(4)

Excel ve muhasebe guruları bi bakabilir mi

noluyo yaa
Şimdi bir şey yapmak istiyorum ama formülünü bulamadım. Modelleme yapıyorum ve bazı şeyleri amorti etmem gerek. Amorti ediş lineer gidiyor ama her sene farklı yatırım yapıyorum. Atıyorum ilk sene 10 binlik yatırım yaptıysam ikinci sene 7 bin yapıyorum. Öyle bir formül yazmak istiyorum ki amorti etme
Şimdi bir şey yapmak istiyorum ama formülünü bulamadım. Modelleme yapıyorum ve bazı şeyleri amorti etmem gerek. Amorti ediş lineer gidiyor ama her sene farklı yatırım yapıyorum. Atıyorum ilk sene 10 binlik yatırım yaptıysam ikinci sene 7 bin yapıyorum. Öyle bir formül yazmak istiyorum ki amorti etme zamanını değiştirdiğimde hemen ona göre değiştirsin, modele tekrar formül yazmak zorunda kalmayayım.

Hangi formül olur buna?
0
noluyo yaa
(09.09.19)
Anlamadim acikcasi, oncelikle amorti nedir, sonrasinda lineer gitmesinden kastin nedir? Amorti etme zamaninin formule etkisi ne onda da gram fikrim yok, Yani subat'ta amorti edecegine mart'ta amorti etsen ne degisecek?
0
skulldragon
(09.09.19)
Yıllık amorti ettiriyorum. Lineerden kastım da her sene aynı değeri amorti etmek. %10'sa mesela mallar kendini 10 senede amorti edecek her sene de %10'u amorti olacak.

Amorti de amortisman gelirleri mesela şu linkteki

www.google.com
0
🌸noluyo yaa
(09.09.19)
Amortismanin meslekteki karsiligi amorti ettirmek miymis, bilmiyordum.
Link cok safe gelmedi o yuzden acmiyorum ama anladim muhtemelen, zamani degistirmeyi anlamadigim icin hala cok basit geldi yani degisken bir sey yok cunku topla cikar baska bisi lazim degil. Zaman degistirmek su mudur? ben 10 yilda geri odeyecegim diye hesap ettim %10 degerinden, 5. yilda dedim ki 15 yilda geri odeyecegim, kalan surede ilk degerin % kacini yatirmaliyim yillik olarak.

Bu mudur
0
skulldragon
(09.09.19)
Formül amortisman oranını o ürün için gireceğin oranı kullanarak hesaplasın. Amortismana tabi harcamanın satırına/sütünuna (başka bi sayfaya da olabilir) o harcama ile ilgili oranı gir formül kaça böleceğini oradan bulsun.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.09.19)
(8)

Victoria

dont eat me
Nasıl bi' isim sizce? Çağrışımı iyi mi?
Nasıl bi' isim sizce? Çağrışımı iyi mi?
0
dont eat me
(07.09.19)
kasvetli ve distopik.
0
alwayschargeneverbend
(07.09.19)
Ben cok sevdim
0
balpolen
(07.09.19)
albenili
0
blacksky
(07.09.19)
Aklıma ilk Kraliçe Victoria'yı getiriyor.
0
wish i could find a way to disappear
(07.09.19)
secret
0
Kazmapolitan
(07.09.19)
Zafer demek latince. Tarihsel, güçlü ve hemen her batı ülkesinde karşılığı olan bir isim. Hatta düşünmüştüm ben yabancı bi ülkede yaşasam ve kızım olsa ismini ne verirdim diye, Victoria ilk aklıma gelen seçeneklerden biriydi.

Kısaltması da Vicky falan hoş bence
0
nundu
(07.09.19)
Çok sevdiğim bi isim
0
glide
(07.09.19)
İnsani açıdan özellikle kadınlar ve daha da fenası çocuklar için rezil kepaze Victoria dönemini, adını kraliçenin iç çamaşırlarından alan çamaşır markasını çağrıştırıyor.

Usturuplu yazayım demiştim ama içime de sinmedi editi: Çamaşır firmasının adı daha çok dönemin baskın kültürü olan cinselliğin her iki tarafa ayrı şekilde olmak üzere baskılanması sonucu yaşananlara atıftır. Victoryanın sırları içinde çokça çocuk genelevini de barındıran sırlardır.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(07.09.19)
(3)

antidepresan gibi bir şarkı geliyor

egokalp
https://www.youtube.com/watch?v=LwVXkM_YxMgdaha böyle şeyler tavsiye edecek varsa dinleriz beraber :)
www.youtube.com

daha böyle şeyler tavsiye edecek varsa dinleriz beraber :)
0
egokalp
(04.09.19)
Hayata küstürdü
0
tiny penny
(04.09.19)
Hic antidepresan kullanmamana veriyorum, depresif la bu bildigin.
www.youtube.com
al buna da antidepresan etkisi de bari.
0
skulldragon
(04.09.19)
"Karalar bağladım" derken bile oynatan şarkılar iyidir.
www.youtube.com

(Depresife girmeyince antisi de gerekmiyor :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.09.19)
(4)

Kemik suyunu nasıl içebilirim? + Market kefiri işe yaramaz mıdır?

jacque
Hazır kemik sularından almak istiyorum ama öğlenleri iş yerinde yiyorum, akşamları da ağır geldiği için genellikle kahvaltı yapıyorum. Dolayısıyla yemeğe katma gibi bir şansım yok.Hafta sonları yemek yaptığımda katabilirim ama sanırım haftada 1 içmek pek yeterli olmaz. Her gün bir kaşık burnumu tıka
Hazır kemik sularından almak istiyorum ama öğlenleri iş yerinde yiyorum, akşamları da ağır geldiği için genellikle kahvaltı yapıyorum. Dolayısıyla yemeğe katma gibi bir şansım yok.

Hafta sonları yemek yaptığımda katabilirim ama sanırım haftada 1 içmek pek yeterli olmaz. Her gün bir kaşık burnumu tıkayıp mı içsem?

Bonus soru: Marketten Pınar, Eker vb. markaların kefirlerini tüketsem çöp müdür bunlar? İş yerindeyken ara öğün niyetine her gün bir tane içmek istiyorum ama market kefirlerini herkes kötülüyor. Evden işe de taşımak istemiyorum, hiç yoktan iyi değil midir hazır kefir içmek?
0
jacque
(02.09.19)
kefiri icme nedeni probiyotik icermesi, bagirsak florasini desteklemesi. marketteki kefir yerine probiyotik kullanin.

haftasonu herhangi bir corba yapip icine katin kemik suyunu, eve gelip bir tas icerseniz gayet iyi olur, yanina kahvalti yapin yine, bir corba ztn 4-5 gun gider.
0
kassiopeia
(02.09.19)
İstanbul'daysanız Fenerbahçe'de kemik suyu satan bi yer vardı çeşit çeşit o olabilir.

shorturl.at
0
heritage
(02.09.19)
Kemik suyuna bol limon ve karabiber ekleyebilirsin. Isıtabiliyorsan bir de yumurta eklersin (terbiye gibi çırparak) nefis olur.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.09.19)
Diğerini bilmiyorum ama market kefiri işe yaramaz değildir. Evde yapmak kadar makbul değil elbette ama hiç yoktan iyidir dediğiniz gibi.
0
love my way
(02.09.19)
(8)

55 yaşındaki annemin yalnızlık problemi

illegal yazar
şimdi kısaca neden-sonuç ilişkisi kurup önerileri bekliyor olacağım. öncelikle babamızı kaybettiğimiz için annem ev içinde yalnızlaştı. daha sonra da ben üniversite okumak için ankaraya geldiğim için de o da komşularından ve arkadaşlarından koptu ve dolayısıyla yalnızlaştı. haftaiçleri temizlik yapm
şimdi kısaca neden-sonuç ilişkisi kurup önerileri bekliyor olacağım. öncelikle babamızı kaybettiğimiz için annem ev içinde yalnızlaştı. daha sonra da ben üniversite okumak için ankaraya geldiğim için de o da komşularından ve arkadaşlarından koptu ve dolayısıyla yalnızlaştı. haftaiçleri temizlik yapmaya gidiyor. annem üniversite mezunu ancak kendi bölümüne uygun iş bulamadık. o yüzden haftaiçleri dolu oluyor tamamen. ancak haftaiçi akşamları kolay kolay evde olamıyorum. ya kütüphaneye gidiyorum ya da arkadaşlarımla oluyorum. haftasonları ise annemle vakit geçirmeye çalışıyorum ama annem çok yalnız gözüküyor. ben her haftasonu olamıyorum. ona nasıl arkadaş kazandırabilirim? oturduğumuz apartmanda da sadece karşı komşumuz ev hanımı ve onlar da yaz gelince köylerine gidiyorlar. diğer komşularımız da çalışan çoğunlukla.

anneme yapabileceği bir uğraşı veremediğim için de üzülüyorum, onun yalnız kalması da beni üzüyor. işten geldikten sonra kitap okuyor. düzenli olmasa da weberden marxa birkaç metin okudu. türk edebiyatı ile de arası fena sayılmaz.

aklıma ilk gelen çare eve kedi almak oldu. ama ona karşı çıktı. dan diye eve kedi getirsem muhtemelen bir şey diyemez ve sever ancak kedi de masraflı olabilir. çözüm bulamıyorum, lütfen yardımcı olun.
0
illegal yazar
(12.05.19)
Eger bir iki gununu bosaltabilirse, hangi sehirdesiniz bilmiyorum ama halk egitim evlerinin elisi kurslari oluyor. Oralara gidebilir haftada bir iki gun.
0
nax
(12.05.19)
ankara'dayız. halk eğitim evlerinin düzenli bir programı oluyor diye biliyorum. ama yarın ona bakacağım. teşekkür ederim.
0
🌸illegal yazar
(12.05.19)
maddi durumunuz para ayırmaya yeter mi bilmiyorum af buyrun ama belki bir dikiş makinesi alabilirsiniz, bir de burda diye bir dergi var dikiş nakış dergisi yıllık abonelik yapıp bişeyler ile uğraşmasını hatta o ürettiklerinden gelir elde etmesini sağlayabilirsiniz
0
paramolacak
(12.05.19)
Pilates, yoga, yüzme kursu vb haftanın 3-4 günü gidebileceği bir etkinlik olabilir. Ben de genç yaşımda 2 gün üst üste evde oturunca patlıyorum sıkıntıdan ki ev hanımı bütün gününü evde yalnız geçiriyor. pilates-yoga uygun olabilir orada sosyalleşebilir. Yeni hobi edinmek her zaman insanı heyecanlandırır.
0
opethian
(12.05.19)
ben de belediye kursunu düşündüm haftasonları da oluyor
öte yandan mahallede kadın derneği, gün yapan teyzeler, kek börek falan illa ki oluyordur. bakkal, kasap, berber tarzı muhabbetiniz olan esnaf varsa onların eş/anneleriyle iletişime geçilebilir belki
0
senolll
(12.05.19)
@scheherazade vakıf işi de fena fikir değil. türk eğitim vakfı gibi bir yer ya da çağdaş yaşamı destekleme derneği gibi bir yer uygun olabilir. onu da önereceğim.
0
🌸illegal yazar
(12.05.19)
Önce annenle bi konuş bence, yalnızlık hissedip hissetmediğini öğren. Hafta içi çalışınca hafta sonu dinlenip kitap vb uğraşlarına vakit ayırmak istiyor olabilir.
Yok bi çevrem olsa iyi olur diyorsa yapmaktan hoşlandığı bi aktivite bulması çok iyi olur. Yukardakilere ek olarak; haftasonu günü birlik geziler, kitap kulübü, gönüllü çalışma seçeneklerini de ben ekleyeyim.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.05.19)
meetup'ta veya eventbrite'ta uygun aktiviteler de bulunabilir.
0
opethian
(13.05.19)
(9)

çok çalışmadan büyük başarı kazanılmıyor ama.....

duchess jessamine
çok çalışıp kendini adayınca da hayatı kaçırıyor insan? güneşli güzel günleri, güzel maçları, konserleri, arkadaş buluşmalarını, gençliğini, gezeceği şehirleri ve daha birçok şeyi...hayatı kaçırmadan çok başarılı olmanın bir yolu yok mu?
çok çalışıp kendini adayınca da hayatı kaçırıyor insan? güneşli güzel günleri, güzel maçları, konserleri, arkadaş buluşmalarını, gençliğini, gezeceği şehirleri ve daha birçok şeyi...

hayatı kaçırmadan çok başarılı olmanın bir yolu yok mu?
0
duchess jessamine
(12.05.19)
Sevdiğin işi yapmak
0
veritaslibertas
(12.05.19)
@veritaslibertas öyle de olsa dünyada tek sevdiğin şey işin olmayabilir.
0
🌸duchess jessamine
(12.05.19)
50sinden sonra anca. Maalesef..
0
superfluid
(12.05.19)
Zamanı kullanmada ustalaşınca yapılabilir. Zamanınızı iyi organize ederek, zamanınızı çalan size bi faydası olmayan olguları hayatınızdan çıkararak başlayın. Gerisi gelecek.
50'nizden sonraya bırakmayın o zaman bir çok şeyi yapacak mecal kalmıyor. Yapsan da gençlik gibi olmuyor daha başka oluyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(13.05.19)
Hem çok çalışıp hem de hayatı ıskalamayacağın bir hayat mümkün. Zamanı ve parayı iyi kullandıktan sonra gayet yapılabiliyor.
0
roket adam
(13.05.19)
hiçbir şeyi kaçırmadan çok başarılı olanlar da var. iş hayatında çok disiplinli çalışmak ve boş yapmamak bence kilit nokta. iş yapman gerekirken “dur azıcık sosyal medyada takılayım” ya da “çocuklarla geyik yapayım” diyorsan, gene istersen çok başarılı olursun ama normalden fazla çalışman gerekeceği için hayatta kaçırdığın çok şey olur.

bir de bunun dengesini kurabilmek önemli. ne kadarlık bir başarı senin için çok başarı demek? dünyanın en iyisi olmaksa hedefin, iş hayatında çok disiplinli de çalışsan baya bişeyi kaçıracaksın mecburen. ama yükselip iyi bir yerlere gelmek ve alanında uzman ve tutulan bir kişi olmak da çok başarılı olmak demek.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(13.05.19)
para için çalışmayıp , paranın senin için çalışmasını sağlayacak bir sistem kuruncaya kadar malesef zor gibi.
en az bir 5-10 yıl it gibi çalışıp sistemini kurman gerekiyor gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var.
0
technicalte
(13.05.19)
çok çalışmadan bilim yapamazsın.
büyük başarıdan kastın bilim ise bir yolu yok.

para ise, güzel arabalar, güzel evler ise o kadar çok çalışmana gerek yok
yıllarını boşa heba edersin.

büyük başarının ne olduğuna bakarak değişir yani.

bilim için şunu da not edeyim.
kendini bir şeye vakfetmek, hayatını onu adayabilmek bir eğitimin ürünüdür.
0
tamamhosdiyonda
(13.05.19)
çok başarılı olmaktan kastın ne? hangi alanda başarılı olmak? siyaset alanında başarılı olmakla akademik alanda başarılı olmak arasında hem süreç hem de sonuç olarak fersah fersah fark var.

ayrıca çalışmanın niteliği nedir? sen afedersin it gibi sabahtan akşama kadar çalışırsın en fazla takım lideri / şefi gibi bir konuma yükselirsin ama seninle aynı atölye, lab yada ofisteki bir başka adam/kadın, bilgi, deneyim yada zeka olarak senden artıları olduğu için senin çalışma eforunun belki de yarısını harcayarak senden çok daha üstün bir konuma gelebilir.

ha ayrıca kendi alanım için diyeyim -tasarım- hem başarılı olup hem de eğlenebiliyor insan. vardı böyle tanıdığım bir kız üniversitedeyken, ortak proje de yaptık. hatun yeri geldi it gibi çalıştı, yeri geldi başkalarını kullandı, yeri geldi yarışmalar için oy dilendi milletten ama her hafta sonu zil zurna sarhoş olmayı ihmal etmedi. şu an yurt dışında, inanıyorum ki 10 sene içerisinde "yurtdışındaki ünlü türk modacı" diye ismini duyacağız.
0
issiz karga
(13.05.19)
(5)

Sanki bilim 19. yy'da daha hızlı ilerliyormuş gibi.

ya ben lan neyse
bilmiyorum ölçülebilir mi fakat 19. yy. ile günümüzü kıyaslasak dahi 19. yy. 21. yy'ı geçer gibi.sebebi de artık çok ilerlemiş olmamız. basit deney ve gözlemlerle keşfedilecek şey kalmadı. istisna alanlar olabilir.böyle mi değil mi, neden?teşekkürler.
bilmiyorum ölçülebilir mi fakat 19. yy. ile günümüzü kıyaslasak dahi 19. yy. 21. yy'ı geçer gibi.

sebebi de artık çok ilerlemiş olmamız. basit deney ve gözlemlerle keşfedilecek şey kalmadı. istisna alanlar olabilir.

böyle mi değil mi, neden?

teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(03.05.19)
sadece 2018'de yapılan patent başvurusu sayısı bütün 19.yüzyılın beş katından fazla. o zaman 100 yılda yaptıkları patent başvurusunu bugün 2 ayda yapmışız.

hesabını ona göre yap.

edit: bu konuda iki problem var, onları yazmayı atlamışım. birincisi bilimin sınırlarının sıradan insanın anlayabileceğinin fersah fersah ilerisine taşınmış olması. yani bak üzerinden 60 sene geçmiş, sıkıysa Yozgat kent meydanından birini çevir anlat hadi DNA'nın bulunması ne demek. Mesela yarıiletken teknolojisi kuantum mekaniği ile el ele bütün hayatımızı değiştirdi, tüm sektörleri alt-üst etti. ama biz bunu o kadar anlamadık ve o kadar hızlı tükettik ki, hiç olmamış gibi hissediyoruz.

insanlar günümüzde sırtlarına bir çanta takıp uçabiliyorlar, bilmem farkında mısınız? ya da iki karadelik çarpışması gözleyip hayal bile edemeyeceğimiz kadar uzaktaki bir nesnenin fotoğrafını çekmeyi başardık. ar-vr meselesi aktı geldi, cebimizde aya gidenden daha güçlü bilgisayarlar taşıyoruz, gen daktilosu yaptık ulan, daha ne yapalım...

ama bunların ne kadar büyük teknoloji olduğunu anlatmak zor, anlayan insan bulmak zor.

yani teknoloji daha da hızlı ilerliyor, ama insanlar o kadar hızlı geliştiremiyor kendini. sıkıntı da burada başlıyor... bu yüzden siz, bilim ve teknolojide devrim olmadığını, daha yavaş ilerlediğini sanıyorsunuz.
0
babilbaligi
(03.05.19)
19. yüzyıldakinin niteliği devrimsel ağırlıklıydı, şimdikinin niteliği niceliksel yoğunluk ve gelişimsel ağırlıklı. Devrimsel nitelikte olanları da oluyor. Niceliksel yoğunluk da totalde devrimsel niteliğe dönüşüyor/dönüşecektir diyebiliriz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.05.19)
Bunun tek sebebi iletişim.

O zamanlar tv icadı 1 günde olmamıştı 15-20 senelik uğraşlar ile olmuştu ve ürün ilk olarak ortaya çıktığında yayılmıştı. Ee tabi halk şok! Oha ya bi kutudan başka yerdeki insanları mı göreceğiz! Diye millet kafayı yemişti şaşkınlıktan.

Onu bir de şöyle düşün. Bi haber var bi şirket ses iletişimi üzerine çalışmaya başlamış, başka bir şirket bilmem ne üzerine çalışıyor falan filan diye. İnsanlar aşamalardan habersizdi.

Şu an bile muazzam işler dönüyor. Dna’sıyla oynanmış insanlar, marsa koloni kurma, lab’da yeni çok güçlü yaratıklar falan. Ama bunların her ama her adımını takip edebildiğimiz için şaşırtıcı gelemeyebiliyor
0
avatar is back
(04.05.19)
siz bilimsel gelişmeleri takip etmiyor olabilir mısınız acaba

21.yy ilk 20 senesi ike 19.yy ilk 20 senesini kıyaslarmısınız?

21.yy ilk 20 senede internet, akilli telefonlar, akilli teknolojiler, endüstri 4.0, giyilebilir teknoloji, nanoteknoloji, tıp alanında gelişmeler yaşandı.

19yy ilk 29 senede ne gelişme yaşandı? ki o dönem devrim ve savaş dönemiydi, daha fazla gelişme olması beklenir
0
dafuq
(04.05.19)
O yillar mekanik agirlikliydi simdi bilisimsel olarak ilerliyoruz. Amacimiz komurle calisan tren yapmak degil daha hizli, guvenli, ekonomik, cevreye etkisi az, sesten hizli, surucusuz, internete baglanabilen, diger trenlerle kendi kendine iletisim kurabilen trenler yapmak.
0
Traveler
(04.05.19)
(12)

Nasıl bir emeklilik hayatı hayal ediyorsunuz?

iwasbornonamountainside
Emeklilik yıllarınızı hangi ülkede, hangi şehirde, kimlerle birlikte ve hangi aktiviteleri yaparak geçirmeyi planlıyorsunuz? O yıllarda fiziksel olarak bir engeliniz olmazsa aktif olarak çalışmayı düşünür müsünüz yoksa vaktinizi dinlenmeye, gezmeye ve hobilerinize mi ayırırsınız?
Emeklilik yıllarınızı hangi ülkede, hangi şehirde, kimlerle birlikte ve hangi aktiviteleri yaparak geçirmeyi planlıyorsunuz? O yıllarda fiziksel olarak bir engeliniz olmazsa aktif olarak çalışmayı düşünür müsünüz yoksa vaktinizi dinlenmeye, gezmeye ve hobilerinize mi ayırırsınız?
0
iwasbornonamountainside
(02.05.19)
Emekliliğimi görecek yaşa kadar yaşamayı düşünmüyorum.
Ama olur da yaşarsam çalışırım yine ama baktım çalışamıyorum torun falan gezdiririm, hiç öyle hobi gezme uğraşacak yıynette birisi değilim çünkü.
0
bokmuhendisi
(02.05.19)
engelim olmaması için çabalıyorum, sağlıklı besenmeye çalışarak kendime yatırım yapıyorum.

evliyim, eşimi de sağlıklı besliyorum ki yanımda olsun mümkünse. çoluk çocuk yok, bence olmasa da olur ama kesin konuşmayayım. olmasa maddi anlamda daha rahat edeceğim için bu fikir çok cazip geliyor.

hayalim gezme/tozma/hobi, kattiiyen çalışmak değil. 6 ay önce istifa ettim hatta, 1dk sıkılmadım henüz :D ama elbet yeniden çalışmam gerekecek bir süre daha.

böyle 3 ülkede 4er ay geçirmeli bir emeklilik istiyorum şu anda. biri gelişmiş ülke, sağlık kontrolleri vs için, bu muhtemelen emeklilik öncesi kurulu düzenim olan ülke olur, çoluk çocuk torunum filan da varsa onlarla vakit geçiririm. kanada olabilir bu ülke. biri yazlık tatil goygoy ülkesi, ucuz olandan, tayland ya da filipinler mesela. diğeri de aile eş dost görmece fln. o da türkiye. ya da bazı yıllar 6 ay kanada 6 ay filipinler, bazı yıllar 4-4-4 eğitim sistemi. yok o başkaydı.

öyle işte, uzun sağlıklı paralı ömürlerimiz olması dileğiyle.
0
taurina
(02.05.19)
ben ve kızım, herhangi bi' yerde ve sadece birlikte zaman geçirerek, onu izleyerek.
0
mete kudur
(02.05.19)
emeklilik deyince benim aklıma sabah 6'da uyanıp o tatlı serinlikte ŞORTLA mahallede dolaşmak, çiçek sulamak, kedi sevmek gibi şeyler geliyor. emekliliğe dair kafamda kurabildiğim tek şey bu: güneşin parıltısı, hafif bir esinti, yeni günün başlangıcı, "negzel lan emekliyim" düşüncesi eşliğinde hiçbir sorumluluk olmaksızın öylece bahçeyle, heyvanlarla falan uğraşmak.

***

"sen ne istiyorsun?" dersen ben 70 yaşına geldiğimde alanında tanınan bir akademisyen olmanın yanı sıra çok sayıda torunum olsun isterdim sjfsfjssj. eşimle sakin sakin yaşamaya devam edeyim, okuyup yazayım, yapabiliyorsam ders vermeye/çalışmaya devam edeyim kendime fazla yüklenmeden. torunlarım akıllı, güzel çocuklar olsun; "10 sene önce gofret diye ağlıyodu, şimdi bize ders veriyo, şerefsiz" diyeyim içimden. tabii bunun için en başta yüksek lisans, doktora, 70 yaşına kadar yaşama, evlenme, çocuk sahibi olma, çocuğunun çocuk sahibi olması gibi çok sayıda aşamadan geçmek lazım. o yüzden sanmıyorum olacağını. bu şekilde devam edersem 40-45 gibi kalpten gideceğim muhtemelen, o kadar yaşarsam iyi hatta.
0
der meister
(02.05.19)
bahceli bir yazlik ev + dovizle alinan emekli maasi
0
turkuaz
(02.05.19)
Ben uzun zamandır emekliyim. Kısa özet geçeyim.
Çocuklar büyüsün yerlerine yerleşsin faslı, ha şu ha bu derken ancak kendime kalabildim. Yani gerçek emekliliğe yeni geçebildim diyebilirim. Yaş 59.
Dinç sayılırım ancak bi "gençlik" değil. Daha çabuk yoruluyorum, daha çok unutuyorum filan. Fakat benim çocuklardan da aktifim hani.

Şimdi artık ben içimde kalan ne varsa bir bir gerçekleştiriyorum. Ukte dolduruyorum diyorum gülümsüyorlar. Her sene hayatıma yeni bi öğrenme konusu alıyorum, bi yılda bitmezse ertesi yıl ona devam ediyorum. Eskiden beri zevk alıp vakit buldukça yaptıklarıma daha ağırlık verebiliyorum Gönüllü çalışıyorum. Kültür sanat gezmelerimi yapıyorum, arkadaşlarımla canımız her istediğinde buluşuyoruz... Hayat benim için artık daha güzel akıyor.

Ben anne babamı erken kaybettim, torunum henüz yok. Yani bu anlamda bi sorumluluğum bi bağım şimdilik yok. Arkadaşlarımdan bir kısmı anne veya babalarıyla ilgilenmek durumundalar bazıları torunlarının bakımına destek oluyorlar. Sağlık sorunları olanlar var, çocukları okuyanlar var...
Yani emekli olunca işten emekli olunuyor hayattaki sorumluluklardan emekli olamıyoruz. Hemen ohh rahata kavuştum denmeyebiliyor.
Benim bundan sonraki öz hedefim iyice yaşlandığımda çocuklarıma ağırlık olmamaya gayret etmek yani akıllı yaşlanmak. Bunu da ancak zihnen ve bedenen aktif kalarak gerçekleştirme olasılığı olduğunu biliyorum, o yolda yürüyorum. Zaten yapı olarak da başka türlü yaşayamam sanırım, boş boş oturmak hiç benlik bi durum değil.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.05.19)
Meslegimle baglantili yapmak istedigim bir is var, eger becerebilirsem emekliligim dunyanin istedigim ulkesinde yasayabildigim, istedigim parayi dovizle kazanabildigim ve kendim sectigim kisilerle sectigim kadar calisabilecegim bir donem olacak. Tam olarak hayalim bu, umarim gercek olur.
0
kassiopeia
(02.05.19)
Emeklilikten kasıt eğer devletten maaş bağlanması ve artık çalışmamak ise herkesin iyimserliğine hayran kaldım. 60 yaş bu ülkede hiç genç değil hatta çok geç. Herhalde olursa çocuğumu yurtdışına göndermekle meşgul olurum. Kendimle ilgili bir beklentim yok maalesef. Elden ayaktan düşmemek yeterli benim için.
0
kumulatifvergimatrahi
(03.05.19)
şehirden uzak, müstakil bir evde, bağ, bahçe, hayvanlar vs. bir de marangozluk hobim var uğraşmak istediğim.
0
ravenudon
(03.05.19)
Pazar sabahı torunla balık tutma bahanesiyle Arnavutköy sahile inip o oltayla cebelleşirken 10:30' da mümkünse 2 kutu birayı açmak.
Gerçekten bu.
0
kumandanim
(03.05.19)
Sabah erkenden tekneyle açılıp balık tutmak, yüzmek. Mis gibi deniz kokusunu içime çekmek. Kahvaltıyı teknede yapmak. Daha sonra 11-12:30 arası bahçeli ve meyve ağaçları dikili çeşitli sebzeler ektiğim evime gelip biraz kestirmek. Uyanınca deniz manzaralı verandamda hanımla şekersiz türk kahvelerimizi yudumlamak. Alanımdaki makale ve gelişmelere göz attıktan sonra kütüphaneme geçip birkaç saat kitaplarıma dalmak. Yazılarımı yazmak. Akşama doğru eşi dostu toplayıp sofrayı donatıp tuttuğum balıkları yemek. Arada biraz bahçe işleri. Gün batımında sahilde hanımla yürüyüş. İstiklal marşı, kapanış.
0
mekaniker
(03.05.19)
unsplash.com

Şu fotoğrafta bir yerde, mümkünse değirmene yakın bir yerde, büyük olmayan bir evde, müzik yaparak, ölmeyi bekleyebilirim emekliliğimde. Sevdiğim insanlarla müzik yapıyorsam iyice mutlu olurum.
0
windowsguvenlikduvari
(03.05.19)
(4)

Bulasik sorusu

alwayschargeneverbend
beklemekten yapış yapış bir hal almış kızartma yağı(sağa sola tavanın sapına vs sıçrayan) nasıl geçer?
beklemekten yapış yapış bir hal almış kızartma yağı(sağa sola tavanın sapına vs sıçrayan) nasıl geçer?
0
alwayschargeneverbend
(02.05.19)
Kaynar su döküp birkaç damla bulaşık deterjanı bekletip biraz yumuşatmak sonrası bulaşık teli ile ovalamak
0
ZetaStar1903
(02.05.19)
Yağçöz de kullanabilirsin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.05.19)
Tezgahta denerim de bulasiklarda yag cöz kullanilir mi?
0
🌸alwayschargeneverbend
(02.05.19)
Kullanılır. Yalnızca ağır yağları çözmek için değil ayrıca dibi tutan tenceredeki kalıntıları da çözmek için yağçöz kullanabilirsin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.05.19)
(3)

antidepresan 101 seratonin vs dopamin

galandar kostumu
artik inadi birakip ilaca baslama karari aldim. zira yapamiyorum. olmuyor. ama devlette gitmek zorundayim. bu da 10dklik bir muayene demek. ve kafam cok karisik herkes baska sey soyluyor. bi arkadasim prozac elcisi olmus 7/24 onu ovuyor, bi digeri wellbutrin. anladigim kadariyla seratonin ve dopamin
artik inadi birakip ilaca baslama karari aldim. zira yapamiyorum. olmuyor. ama devlette gitmek zorundayim. bu da 10dklik bir muayene demek. ve kafam cok karisik herkes baska sey soyluyor. bi arkadasim prozac elcisi olmus 7/24 onu ovuyor, bi digeri wellbutrin.
anladigim kadariyla seratonin ve dopamin mekanizmasi farkli isliyor ama dogru ilaci bulmak zor mu? bi de bu hormonlari olcecek bi mekanizma var mi? 10 dk.da olcak olmasi ve vucuduma cok duyarli olmam(yan etki vs) gozumu korkutuyor. her turlu tavsiyenize acgim. yas 30, ilk defa antidepresan kullanicam. eskiden kaygi 1.problemimdi su siralar depresyon
0
galandar kostumu
(28.04.19)
cok mecbur degilsen antidepresan isine bulasma derim..
"takma kafana yeaa" diyecek degilim ama aprizac falan sihirli ilaclar degil, birdenbire ortadan depresyon falan kaldirmaz, yan etkileri vardir biraz, aspirinden hallicedir fayda/etki olarak..
antidepresanlar etkili ilaclardir ama prozac falan degil, daha agir olanlari vardir seroquel akineton falan gibi.. onlarinda basta uyku ve kilo aldirma gibi cok yan etkileri vardir..
diyecdgim,
mecbur degilsen hic bulasma kendini rahatlatayim diye..
psikiyatri ilaclarinda temel kural şu:
ne kadar tesirliyse o kadar yan etkili..
karar senin yine, ne kadar ihtiyacin var, ne kadara ihtiyacin var?
hormon olcecek bi mekanizma bildigim kadariyla yok..
yani " yaa bu adama ne kadar prozac verelim" sorusuna cevap verecek bir test yok, ancak bazi ilaclarda (lityum depakin gibi, onlari da netten arastir bi) ilaclari kullandiktan bir sonra bir takim kan testleri yapilip "daha ne kadar hangi dozda versek" diye bakiliyor ama o isin tam mantigini cozemedim, belki bilen biri burdan yazar biz de ogreniriz, yalniz bildigim o testler agir vakalarin takibi sonrasi yapilan testler, sen de neyseki durum oyle degil galiba, degil mi:)
0
alttaraf
(28.04.19)
İsterseniz vitaminlerinize ve hormonlarınıza baktırın. Öncelikle bunlarda bi sorun varsa onu halletsinler. Çünkü B12’de problem olunca mesela insanlar depresyondayım sanıyorlar, aslında sorun B12. Ya da başka bir şey de bunun yerini doldurabilir.

Ben de sizin gibi ilaçlara karşı çok önyargılıydım. Asla kullanamıyordum. En sonunda inadımı kırdım ve kullanmaya başladım. Gerçekten kimsenin söylediği şeyleri büyütememeye ve kimseye alınamamaya başlamıştım. Epey bi rahatlık verdi. Gerek olsa yine kullanırım.

Evet yan etkileri fazla, ben gözle görülür olarak iştahımın açılması dışında bazı şeyler de gördüm. Çoğu yan et etki görülmüyor da hemen, karaciğerimizde bir şey yapıyorsa seneler sonra ortaya çıkacak belki. Şöyle düşünmüştüm ben, sağlıklıyım belki ama kaygıyla vs hayatımda bir çok şey kaçırıyorum. Kaygı, stres de ömür kısaltıyor sonuçta. Hayatta kaçırdığım yerleri kaçırmak istemedim ve ilaçlara başladım.

Size de başladıktan sonra tekrar düşünmenizi tavsiye ederim. Sonuçta bırakması aman aman bir emek istemiyor. İstanbul’daysanız Erenköy Ruh ve Sinir Hast. Veya Bakırköy Ruh ve Sinir Hast. Gidin. Evet 10 dakika, ama 10 dakikada sizde olan semptomları söylerseniz, ilacı Doğru yazabilir. Olmazsa diğer seansta değiştirir.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(29.04.19)
Depesyonu ilerlememişse kendin çok rahat çözebilirsin.
Zaten ilaç kullansan da kullanmasan da mutlaka sıkıkntılarının çözümü için kendin çaba sarfetmen gerekiyor. (Seratonin dopamin mekanizmasına çalışan ilaçlar için söylüyorum) Sen düşünme tarzını,hayata tutumunu ve beslenme tarzını revize etmezsen o ilaçların pek yardımı olmuyor, ilacı bıraktığında aynı sıkıntıları yaşamaya başlama olasılığın çok yüksek oluyor.

Nasıl düşünüyorsak öyle yaşıyoruz ve ne yiyorsak yani vücudumuza ne gönderiyorsak o kapasitede düşünebiliyoruz, ona göre yaşıyoruz. Bilimin bugün geldiği nokta bu. Bu bilgi çok değerli çünkü bize yol haritası çiziyor :)

Sıkıntılarımızın ana kaynağı bizim düşünme biçimimiz, olayları olguları ele alış tarzımız. Sorun olarak baktığımız konular aslında sorun olmayabiliyor, hayatımızda öyle olmasını istemediğimiz ancak değiştiremeyeceğimiz olgular oluyor... "Neden böyle" deyip sıkıntılara gark olmak yerine ben bu konuyu çözebilir miyim, nasıl çözerim.. tarzı yaklaşmak bizim yararımıza oluyor. Çözebildiklerin oluyor, zamana bağlı olanlar oluyor bir de çözme olasılığı olmayanlar oluyor. Zamana bağlı olanların zamanını bekleyerek çözme olasılığı olmayanları olduğu gibi kabul ederek, varsa özellikle yakın çevrendeki olumsuz düşünme yaklaşımı olanları hayat sınırlarının dışına çıkararak ilerlemeni tavsiye ederim.

İyi hissetmek kitabı terapi nitelikli bir kitap. Oldukça fazla itibar ediliyor yararlanan çok insan var. Sana da yardımcı olabilir.
Mindfulness içerikli filmler, kitaplar okumanı tavsiye ederim. About Time filmi gibi.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.04.19)
(2)

Topluluk Karşısında Konuşma Anksiyetesi

microfiction
Topluluk önünde konuşma / Sosyal anksiyetesi olup bunun üstesinden gelenler var mı aramızda? Nasıl üstesinden geldiniz? Tavsiyeleriniz nelerdir?
Topluluk önünde konuşma / Sosyal anksiyetesi olup bunun üstesinden gelenler var mı aramızda? Nasıl üstesinden geldiniz? Tavsiyeleriniz nelerdir?
0
microfiction
(26.04.19)
Tecrübe, tecrübe, tecrübe..
Bugün iyi konuşanlar ilk konuşma tecrübelerini gayet iyi hatırlarlar.. kimse annesinin karnindan basarili konusmaci dogmuyor. Dolayısıyla Ecnebilerin de tabiriyle "practice makes perfect."
0
grobet
(26.04.19)
Çok basit bir yöntemle aşmıştım. "Karşımdakiler de aynı benim gibi bi insan, anne babaları kardeşleri eşleri çocukları vs var, onlar da sabah yataklarından kalkıp işe geliyorlar, kendilerine göre sorunları sıkıntıları, sevinçleri, mutlulukları olan, çamaşırları kirlenen, banyo yapan, tuvalete giden, vb." şeklinde düşünerek. Baktın yatışmıyorsun tuvalet meselesini ikinci kez düşün.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.04.19)
(2)

aknea rozase - gül hastaligi

sularda mavi
Yardim dostlar.2 haftadır yanağımda arada rengi belirginleşen hafif bi kızarıklık vardı. Arada yanma da yapıyordu. Bugün devlet hastanesinde Dermatoloğa gittim. Direk teste yolladı. Demodex diye bir test. Yüzümden hafifçe parçalar alındı, parazit incelenmesi için. Neyse sonuç da 8 tane bulundu yazı
Yardim dostlar.2 haftadır yanağımda arada rengi belirginleşen hafif bi kızarıklık vardı. Arada yanma da yapıyordu. Bugün devlet hastanesinde Dermatoloğa gittim. Direk teste yolladı. Demodex diye bir test. Yüzümden hafifçe parçalar alındı, parazit incelenmesi için. Neyse sonuç da 8 tane bulundu yazıyordu. Doktor da sen de aknea rozasea yani gül hastalığı var, dedi. Normalde parazit testi sayisinin 1-2 olmasi lazim dedi.kronik bi hastalık, diye de ekledi. Roza krem verdi. Güneş Kremi kullan. Bi buçuk ay sonra gel dedi. Bulaşıcı değilmiş. Şimdi. Ben hastalıkla ilgili sozlukte bir sürü şey okudum ama emin olamadigim şeyler var. Bi kere bu yatağimdaki kırmızılik yayilup sivilceye mi dönüşecek. Yoksa her birey de farklı mi seyrediyor.vucuda yayılacak mi? Doktorun teşhisi kesin midir? Çünkü yüzüme bakmadı bile. (Umut işte:( çok canım sıkıldı ya. Yaşayanlar bi fikir verebilir mi?
0
sularda mavi
(26.04.19)
Yakın bir arkadaşım kısa zaman önce kurtuldu. Hatta cildi gençlik zamanlarından bile güzel oldu şimdi. Yani endişe etme tamamen iyileşen birini biliyorum.
Doktoru ona sıcak su kesinlikle kullanma, sıcak şeyler yeme demiş. (Bu bir tavsiye değil, ona iyi olan sana iyi olmayabilir) İyi bir dermotologsa araştırıp gittiysen çözüm önerilerini birebir uygula, yok öylesine gitmiştim dersen istersen iyi bir dermotolog bulup bir de onun görüşünü al.
Cildiyecilerin huyudur, bakmadı sananarsın ama onlar görürler o konuya takılma.

İnternet kullanıcıları da görecek şekilde değiştirirsen daha çok cevap gelir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.04.19)
ben de son iki senedir bu illetle uğraşıyorum. yanak ve burunda mevcut bende. hatta doktora ilk gittiğimin akşamı daha ilaçları kullanmaya başlamamışken alnımda da kızarıklık başlamıştı. neyse ki ilaçlara başlayınca bir daha alında bir şey çıkmadı. tamamen iyileşenleri ben de duydum ama ben hala kurtulamadım. dikkat etmeniz gerekenleri, daha doğrusu bende rozayı azdıran şeyleri yazayım. sıcak ya da soğuk su, yüzün klima, vantilatör ya da peteğin direkt karşısında olması, rüzgar, güneş koruyucusuz dışarı çıkmak, sıcak ya da soğuk yiyip içmek, acı baharatlar, tuzu abartmak (çok peynir yemek gibi), ekşiyi abartmak, peeling yapmak.

bunun dışında yüz temizleyici olarak "gentle" özellikli olanları kullanmamı söyledi doktor. güneş kremi olarak da solantenin şu kremini kullanıyorum. img-trendyol.mncdn.com tinted versiyonu da var bunun. onda fondöten gibi bir de kapatıcı var. evde bile olsan kullan diyor, günde 3 defa. dışarı çıkacaksam yine fazladan sürüyorum. içeriğinde rozanın yanmalarını yatıştırıcı özelliği var, iyi geliyor.

bende sivilce oluşturmadı. yazları hiç oluşmuyor ama hava soğumaya başlayınca kendini belli ediyor.
0
pide
(26.04.19)
(20)

türk dizilerini 3-4 defa baştan sona bitirenler insan mı?

güneşin oğlu
sözlükte behzat ç başlığına denk geldim şimdi biri yazmış 3 kere bitirdim biri 5 kere bitirdim öbürü hayır en çok ben bitirdim falan.duyuruda da ezel'i 4-5 kere baştan sona izlediğini söyleyenleri hatırlıyorum.valla ben ne behzat ç'nin ne ezel'in ilk sezonunu bile bitiremedim. ne kadar kaliteli olur
sözlükte behzat ç başlığına denk geldim şimdi biri yazmış 3 kere bitirdim biri 5 kere bitirdim öbürü hayır en çok ben bitirdim falan.

duyuruda da ezel'i 4-5 kere baştan sona izlediğini söyleyenleri hatırlıyorum.

valla ben ne behzat ç'nin ne ezel'in ilk sezonunu bile bitiremedim. ne kadar kaliteli olursa olsun ki bence o kadar da abartılan kadar bir ayrıcalıkları yoktu hiçbirinin, yine de nihayetinde türk dizisi ve her bölüm minimum 2 saat. sezon başı en az 40 bölüm falan.

yani bir insan bölüm başı minimum 2-2,5 saat ve her sezonu en az 40-50 bölüm süren bu "şeyleri" baştan sona defalarca izlemeye nasıl katlanabilir anlam veremiyorum. çok uçuk katlanılmaz bir şey gibi geliyor bana.

sizin var mı birden fazla kez izleyip bitirebildiğiz bi türk dizisi?
0
güneşin oğlu
(25.04.19)
Yedi numara. 3-4 kez izlemişimdir. Ama onun da bölümleri 40-50 dakika arası sürüyordu zaten.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(25.04.19)
15 yıl arayla asmalı konak'ı 2. kere izlemiştim sadece. o tipler genelde bomboş ve dümdüz insanlar oluyor. futboldan başka bir şey konuşmayan tipler gibi. uzak durmak lazım.
0
diffarentiationation
(25.04.19)
kurtlar vadisi'nin ilk seri 97 bölümlük versiyonunu 3 değil, 5 değil, hiç yoksa 10 kere baştan sona izlemişimdir, belki daha bile fazla. hatta çok özledim, az daha unutayım da tekrar başlayayım diye bekliyorum. sadece kurtlar vadisi de değil, bizimkiler'i televizyonda yayınlandığından hariç 2-3 kere izledim, kanıt, galip derviş.

siz gidip bir müzik albümü aldığınızda bir kere dinleyip atıyor musunuz? kendi adıma konuşayım, benim de motivasyonum o.

herkes çalışırken kulaklığı takıp müzik dinler, ben de kulaklığı takıp daha önce izlediğim dizileri dinliyorum. hiç izlenmemiş dizi ile olmuyor, onu izlemek lazım. ama zaten izlemiş olduğum şeyi sadece dinleyerek çalışıyorum, hoşuma giden sahnesi olunca da bakıyorum.

gecenin şu saati olmuş, şu anda da çalışıyorum. kulağımda ne var biliyor musunuz? herkesin gömdüğü, kanal d'nin vazgeçilmezi, haber öncesi yıldızı, reyting rekortmeni arka sokaklar 375. bölüm. evet 500 küsur bölümlük diziyi youtube ve kanal d'nin sitesinden ta 1. bölümünden başlayıp baştan dinliyorum 2 yıldır.

behzat ç'yi yayınlandığında izledim. o da aklıma geldi çalışırken dinlemek için ama onu sadece dinleyemem, dayanamayıp komple izlerim, işim gücüm aksar.
0
kibritsuyu
(25.04.19)
Avrupa yakası, dışarıdan dönüp evde yemek yerken tekrar tekrar izliyorum.
0
geven kafa
(25.04.19)
Filmler neyse de diziler çok uzun olduğundan bunu uygulayamıyorum. Lost’u bile 2. Kez izlemedim
0
(s)AINT
(25.04.19)
Türk dizisi takip etseydim kesin yapardım ben. Dönüp dönüp baştan izlediğim yabancı dizilerim var. Bir yerlerde anksiyeteyle ilgisi olduğunu, yeni şeyler izlemek yerine bildiğimiz diziyi izlemenin rahatlattığını okumuştum.
0
kobuzchu kiz
(25.04.19)
Mobil edit: metro.co.uk
0
kobuzchu kiz
(25.04.19)
kalitesi tartışılır tabi haklısın ama duyguyu bana daha çok geçirdiği için yabancı dizileri sevsem de bazı türk dizilerini bi kaç kez izlemişliğim var.

yeditepe istanbul ve behzat ç. yi 2-3 defa izlemişimdir.
0
contavolta
(25.04.19)
Ask-i memnu’yu 3-4 kere izlemisimdir ama bilincli degil. Genelde “yemek yerken bi sey aciyim, hmm ask-i memnu olsun bari” diyordum sonra da bolum heycanli bitince ertesi gun de yemekte onu aciyodum filan.
0
kuehles blondes
(25.04.19)
Elveda Rumeli tekrar tekrar izlediğim tek dizi. Radyo tiyatrosu gibi.. Başına geçip izlemekten çok dinleme ağılıklı. Evde iş yaparken, bazen yemek yerken.. Denk geliş bölüm açtığım da oldu, ara ara hala izliyorum.

Hayırlı sabahlar sahnelerini pek severim.

Hayırlı sabahlar duyurudaşlar:)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.04.19)
Elveda Rumeli 2
Hatırla Sevgili 3 ya da 4
Asmalı Konak 2
Suskunlar 2
Aşk-ı Memnu Sayısını bilmiyorum ilk yayınlandığı dönem dahil her tekrarında izlemiştim.
0
mutekebbir
(25.04.19)
Öyle bir manyaklik yapmadım şahsen ama insanlar muhtemelen bilgisayarda iş yaparken kulaklıkla dinliyordur. Karşısına oturup izlemiyorlardir diye umuyorum.
0
chavezding
(25.04.19)
Cilgin Bedis
0
hot potato
(25.04.19)
Abartmışsın. Bir ton iyi iş var bizim ellerimizden çıkan. Yerli değerleri aşağılamaktan vazgeçin. Breaking bad ve la casa papel gibi tırışka dizilere yapılan tanıtım ezel'e yapılmış olsaydı şuan sen de ezel'i 5 kez bitirdim diyecektin muhtemelen. Bu arada ezel'in senaryosu 20. Century fox tarafından satın alınmıştır.
0
ssiradanbirigibi
(25.04.19)
evde iş yaparken, ortalığı toplarken, yemek yerken ve temizlik yaparken mutlaka bir şey açarım. çoğunukla izlemem ama dinlerim. bu şekilde aşk-ı memnuyu 3, avrupa yakasını da 2 kere izledim baştan sona. pişman değilim.
0
hushhush
(25.04.19)
ben çalışırken arkadan leyla ile mecnun açıyorum. onlarda sayılıyorsa baya bitirmişimdir.
behzat da açarım da bazı bölümleri çok dramatik. 78.bölüm hariç.
0
dedim dedim de kime dedim
(25.04.19)
Yedi numara en az 3 4 kez
0
eylul
(25.04.19)
Sevdiğim filmleri ve dizileri tekrar tekrar izlemeyi çok severim, türk dizilerinden de Hatırla Sevgili'yi defalarca izlemişimdir, Aşkı Memnu'yu da tekrarlarında izlerim, Şaşıfelek Çıkmazı'nı birkaç kez izlemişimdir, daha da geçmişe gidersek Perihan Abla'yı bile tekrar tekrar izlerdim ama şimdiki dizilerin bir bölümünü bile zor bitiriyorum. Hele de bir kaç bölüm kaçırdıysam tamamen bırakıyorum, tekrar izlemek bir yana.
0
(25.04.19)
Behzat ç yi normal sezonunda izledim, sonra eşime tavsiye edince bir tur da beraber izledik. Bir tur da kayınaileyle izledim. Tabi 2. Ve 3. turlarda göz ucuyla mecburiyetten izledim ama tekrar tekrae güldüğüm, duygulandığım yerleri oldu. Behzat mükemmel dizidir demiyorum ama izlenebiliyor. Çok methedilen ezeli zor izlemiştim mesela, ona da bayılan var.
0
curukturpkokusu
(25.04.19)
Sana katılıyorum, ben bi kere bile katlanamıyorum bizim rezil dizilerimize. Burada sayılan dizilerden hiçbiri kaliteli yapımlar değil. Senaryo, oyunculuk vs yerlerde çoğunda. Bir kere izlemek bile emek gerektirirken o salak uzun bakışmalar ve iğrenç entrikalı hikayelerden dolayı ikinciye dönmek dünyanın en mantıksız işi.

Ezel, Aşk-ı Memnu, Behzat Ç, Leyla ile Mecnun, Avrupa Yakası vs bunların hepsi kalitesiz diziler. Şunlardan birini izleyeceğiniz zamanda daha kaliteli onlarca film/dizi izleyebilirsiniz. Ezel aşırı övüldü diye izleyim demiştim 10 bölüm dayanamadım o kötü oyunculuk ve aşırı klişe senaryoya.

Oturup ciddi ciddi türk dizisi izleyen insanlara hep kuşkuyla bakıyorum. En ufak mantığı yok çünkü.

Abi aşkı memnu denmiş ya defalarca, git beyaz duvar izle 2.5 saat daha faydalı iş, gidip bunu ikinciye izleyen insanlar var çok ilginç.
0
nundu
(25.04.19)
(14)

tişörte sinen ter kokusu nasıl çıkar / sinmesini nasıl engelleriz?

kibritsuyu
kışın kazaklarımın içine lc waikiki'den aldığım 15-20 liralık düz renk tişörtlerden giyiyorum. hem fanila niyetine, hem de sıcak olur da kazağı çıkarırsam atletle kalmayayım diye.her gün duş alır, deodorant sürerim (deodorant=deotak roll on), kişisel temizliğime de dikkat ederim.bir gün giydiğim tiş
kışın kazaklarımın içine lc waikiki'den aldığım 15-20 liralık düz renk tişörtlerden giyiyorum. hem fanila niyetine, hem de sıcak olur da kazağı çıkarırsam atletle kalmayayım diye.

her gün duş alır, deodorant sürerim (deodorant=deotak roll on), kişisel temizliğime de dikkat ederim.
bir gün giydiğim tişörtü ertesi gün giymem.
akşam çıkardığım tişörtü hemen kirli sepetine atmam, terli terli sepete girmesin diye önce kapı koluna asar kurutur havalandırırım, sonra sepete gider.
haliyle 3 parça için makine çalıştırmadığımızdan o tişört en az 1 hafta sepette durur, ondan sonra yıkanır.

lakin kaliteli deterjanla mis gibi yıkandığı halde bu tişörtlerin koltuk altlarına sinen ter kokusu bir türlü çıkmıyor abicim. ilk giydiğimde 1 saat içinde o kokuyu kusuyor ve akşama kadar leş gibi kokutuyor.

ben bu sinen kokuları nasıl çıkarırım? 3-5 giyişten sonra komple yer bezi mi yapayım sapasağlam tişörtleri? hadi sineni çıkarmanın yolu yok diyelim, hepsini atıp yeni seri alayım. peki sinmemesini nasıl sağlarız? her gün tek tişörte makine çalıştır, bekletme demeyin.
0
kibritsuyu
(24.04.19)
Deodorant kesin çözüm değil, hatta zararlı, ben kullanmıyorum. Deotak kullanıyorum hem kokuyu önlüyor hem de cilde zararsız.
Kirli sepetine veya makineye atarken koltukaltlarına bulaşık deterjanı sık, bildiğin fairy. İşe yarıyor.
0
megalomaniac
(24.04.19)
ben de alternatif olarak yediklerindeki baharat oranına ve giydiğin kıyafetlerin 100% pamuk olmasına dikkat etmeni tavsiye edebilirim. 10-15 liralık tişörtlerden daha kaliteli tişörtlere yönelirsen bence sorun çözülebilir. bi de deterjanın çıkaramıyor olması çok ilginç gerçekten, acaba az koyuyor olabilir misin? 5 kglık makineye üç tepeleme ölçek kadar koyuyoruz biz mesela, koku moku kir falan hiçbir şey kalmıyor.
0
theseachange
(24.04.19)
deodorantım zaten deotak roll-on. krem gibi sürüleni de denedim, fark etmedi.

tişörtler %100 pamuk. pek kalitesiz bir tarafı yok. içime giydiğim için çok para veresim yok, yani kaliteli olup pek farkı olacağını sanmıyorum ama olacaksa deneyebilirim. yazın giydiğim orta kalitede tişörtlerde de (us polo falan) aynı sorun var. daha fazlasına da verecek param maalesef yok.

deterjanı dediğinizden az koyuyorum evet. 6 kg makineye bir kapak koyuyorum, deterjan şişesinde de öyle yazıyor. yeteri kadar da köpürüyor. iki kapak koysam makineden köpükler taşıyor bu sefer, onu da denedim. çamaşırları çok sıkıştırmıyorum. başka kirliler güzel yıkanıyor. oğlanın okulda üstüne başına yemek döküp getirdiği kıyafetleri tertemiz çıktığına göre makine ve deterjan iyi yıkıyor. sorun benimkilerde.
0
🌸kibritsuyu
(24.04.19)
Ter kokusunun çıkmamasıyla karşılaşmadım, ama sizin terinize özel bi sinme varsa da buna yağ lekesi gibi yaklaşmak gerekir.

Çamaşır suyu ya da domesosla geçmemesini düşünemiyorum. Bi kova suya bi kapak çamaşır suyu. Sok 5 dk sonra çıkar sık makineye at. Rengi solabilir tabi.

Son çare makineye atmadan koltuk altlarına cif döküp biraz ovuşturun. Cifle geçmiyorsa hiçbi şeyle geçmez.
0
Hakan1980
(24.04.19)
Sinmemesi için için terimizin miktarını ve mahiyetini değiştirebiliriz. Spor yaparsan daha az terlersin. Kilo vermek yağsız baharatsız beslenmek terin daha az kokmasını sağlar.

Çıkardığın tshirtin bi tek koltuk altlarına iç taraflarında 10 saniye sabun sür öyle kirli sepetine at. Kuru sabuna üşeniyorsun sıvı sabun da olur. Yedir ama böyle. 1 hafta durur bi şey olmaz.
0
Hakan1980
(24.04.19)
sentetik içeren kumaşlarda maalesef koku olayı oluyor. denildiği gibi %100 pamuk olanları tercih edebilirsin. hem daha sağlıklı.

ikinci olarak şu ürünü kullanmanı şiddetle tavsiye ederim.

www.hepsiburada.com

diğer roll onlara göre pahalıdır ama bence mucize çözüm.
0
delidir yakalayin
(24.04.19)
Ter kokusu malum bakteri popülasyonu demek. Yani kumaşa nüfus eden bakteriler yıkanma sırasında yerlerini terketmiyor olmalı ki koku kalıyor. Sirke, boraks gibi kötü bakteri savaşçısı bi malzeme iş görebilir diye düşünüyorum.
İyi deterjan kullanıyorum demişsin, leke çıkarmada iyidir de kir temizlemede iyi olmayabilir. Temizleme konusunda arap sabununu tavsiye ederim. Eti bor gibi deterjan da kullanabilirsin. Çamaşırı makineye atmadan önce nispeten daha kirli olan gömlek kol manşetlerine yakalara ve kol altlarına biraz arap sabunu dök azcık beklet sonra yıkamaya geç. Kir mir kalmaz, mis gibi olur.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.04.19)
bu yaşadığınız durumu t-shirt'in pamuklu değil de naylon kullanılan bir malzeme olmasına veriyorum. bence mümkün mertebe pamuklu bir şey giymek lazım.
0
picassoishere
(24.04.19)
Bir tişort ya da diğer herhangi bir çamaşır kiriyle bir hafta beklerse kumaşın hücresine işler bakteriler ve ürer. Yıkamakla da geçmez. Çamalır yıkamak için bir hafta beklemeyin. Her makinanın ekonomik 15-20 dklık programları oluyor. Çamaşırlarda yağdır , çamurdur ya da iç çamaşırı olmadığı sürece kısada yıkayabilirsiniz.

Benim sepetimde 1 hafta çamaşır birikirse ayıptır söylemesi kriz geçiririm. Evde 3 kişiyiz hergün duştan sonra havludur, tilorttur, atlettir, pijamadır çıkınca zaten makina doluyor. İlla ki yukanack şey bulursunuz. Yastık kılıfı çarşaf o makina dolar. 1 hafta beklemeyin. Yapmayın etmeyin:)
0
karen
(24.04.19)
Pamuklu tişört +1, 1 hafta bekletmeyin +1

Ek olarak makineyi bir temizlemeyi deneyin. Deterjan gözünü çıkarıp, iyice temizleyin orayı. Gider borusunu çıkarıp temizleyin, gelen su borusunu da temizleyin. Makinede bir tıkanıklık varsa doğru yıkanmıyor, durulanmıyor da olabilir.
0
windowsguvenlikduvari
(24.04.19)
*koltuk altina roll on yerine hindistan cevizi yagi+karbonat karisimi krem surmeyi deneyin. simya evi'nde hazir yapilmisi var, kendniz de yapabilirsiniz. koku olusumunu engelliyor. terliyorsunuz gene ama sifir koku. bu durumda tshirt de kokmaz.

*camasir makinesine yumusatici gozune sirke koymak.

*koltuk alti pedleri var. tshirtun o bolumune yapistirin, bir de oyle deneyin. gunluk ped de yapistirip deneyebilirsiniz. bu koltuk altinin islak gorunmesini de engelliyor.

*giydiginiz tshirtler icinde en az koku yapanin kumas icerigine bir bakin.
0
jimicik
(24.04.19)
Benim ergen kızımın okul tshirtlerinde oluyordu geçen sene. Dikkatimi çekmişti, ince tshirtlerde değil polo yaka / pike tipi dokusu olanlarda özellikle oluyordu. Ben de mmakineye çamaşırı koyarken birkaç fısfıs Febreze'nin Kumaş ve Çamaşır Ferahlatıcı Spreyinden sıktım. Bende işe yaradı.
0
SiyamkedisiZorro
(24.04.19)
once kalitesiz tisortler giymeyi bırak ikincisi içine tişort giymekten vazgeç.
0
koela
(24.04.19)
garnier roll on dene. ter kokusu sorunu olanlar için fazla iyi. sorun bence yediklerinde varsa kiloda.
0
hasmetizm 2046
(24.04.19)
(3)

Yapmam gereken şeyler içinde boğuluyorum

06017
Öncelik sıramı belirlemekte ve zaman yönetimi yapmakta problem yaşıyorum. Yetiştirmem gereken şeyleri erteleyip insanlara mahçup oluyorum ama ataletimi yenemiyorum. Her türlü önerinize açığım, nasıl yeneriz bu tembelliği ve diğer problemleri?
Öncelik sıramı belirlemekte ve zaman yönetimi yapmakta problem yaşıyorum. Yetiştirmem gereken şeyleri erteleyip insanlara mahçup oluyorum ama ataletimi yenemiyorum.
Her türlü önerinize açığım, nasıl yeneriz bu tembelliği ve diğer problemleri?
0
06017
(24.04.19)
0
orpheus
(24.04.19)
Sorun şu şekilde muhtemelen: www.youtube.com

"En zor ve gözde büyüyen işi en önce yap" gibi bir prensibim var. Mükemmel bir prensip. En kısa zamanda ben de başlamayı düşünüyorum. Ama önce bilgisayarımın masaüstünü bir temizleyeyim :)
0
sevgikusunkanadinda
(24.04.19)
Şu videoda benim çok uzun zamandır yaptığım ve başarılı olduğum yöntemle örtüşen öneriler var, gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim :)

www.youtube.com
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.04.19)
(11)

Klozette suyun altında kalan kısmı en iyi nasıl temizleyebilirim?

winston insani
MerhabalarSuyun altında olan kısmı en iyi nasıl temizleyebilirim?
Merhabalar

Suyun altında olan kısmı en iyi nasıl temizleyebilirim?
0
winston insani
(23.04.19)
çamaşır suyu döküp uzun bi süre bekliyorsun hocam sonra sifon
0
theconqueror
(23.04.19)
Domestos'tan döküyorsun ve yarım saat-1 saat bekliyorsun. Altı üstü içi dışı pırıl pırıl oluyor. Eskiden WC temizliyicilerden alıp amele gibi fırçalardım bir de...
0
malheiros
(23.04.19)
çamaşır suyu döküp 1 gece bekletiyorum.
0
damla sakızlı dondurma
(23.04.19)
tuvalet fırçasınıda çamaşır sulu delikte bırak o da temzilensin swh
0
Muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebilece
(23.04.19)
Akşam yatarken, evden çıkarken gibi bi süre kullanılmayacak zamanlara denk getirip sirke dök. Limon tuzu da olur eritip dökebilirsin. Bunlar kireç birikmesini önler. Çünkü klozette suyun altında kalan kısmın renk değişikliğinin ana nedeni kireç birikimi. Kireç olmazsa klozet pırıl pırıl kalır.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.04.19)
Cok zararli ama porcöz aninda temizliyor
0
nax
(23.04.19)
Tuz ruhu kullanmanızı tavsiye etmiyorum arkadaşlar. Çünkü tuzruhu klozetin yüzeyinde bulunan sır dediğimiz cilasını da çözüyor. Alttaki seramiğin doğal yapısı yani gözenekli yapı kireç ve kir tutmaya çok müsait bir ortam olduğu için artık asla tuzruhu olmadan temizleyemezsiniz. Her seferinde daha fazla tuzruhu kullanmanız gerekir zamanla o tuzruhu da temizlemez olur çünkü gözenekler kraterimsi olur.
Ayrıca tuz ruhu insan sağlığı için çok zararlı bir malzeme benim tavsiyem evinize bile sokmayın. Sağlık herşeyden önemli şimdi anlamazsınız ama ilerde etkilerini anlamaya başlarsınız. Kireç çözmek için hem size hem malzemeye zarar vermeyen sirke veya limon tuzu kullanın.
Ben çoğunluka sirke tercih ediyorum çünkü sirke hem içeriğindeki yararlı bakteriler sayesinde hijyene yardımcı oluyor hem sabun kireç kalıntıları için iyi bir çözücü. Banyo duvarlarını da sirkeli suyla silerseniz buharla duvarlara yapışan sabun artıklarının mat görüntüsünden kurtulursunuz pırıl pırıl olur. Saçınıza da kullanabilirsiniz. Sabun şampuan kalıntısı kalmaz cildiniz saç telleriniz rahat nefes alır hem sağlıklı ham de pırıl pırıl olur.

Temizlik için kullanacağınız sirkeyi kendiniz de yapabilirsiniz isterseniz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.04.19)
tuzhruhu döküp bekliyorum
0
dieselsingle2
(24.04.19)
domestosu o kadar bekletmeli miyiz ya? -_-
onun işe yaradığını akıl etmiştim de 10-15 dakika bırakıyordum ben.
0
piremses
(24.04.19)
çamaşır suyu +1

@scheherazade'nin ek sorusuna naçizane çözüm önerim: ucu kıvrık şişeli çamaşır sularından alıp oraya yan püskürtüyoruz. yarımşar saat arayla bunu birkaç kez tekrarlıyoruz. çamaşır suyu aşağı akacağından birkaç kez yenilemek daha iyi sonuç verecektir. sonra kapağını birkaç yerden deldiğimiz (çivi, tornavida veya bıçakla olur) pet şişeye su doldurup delikli kapağını kapatıp o bölgeye su fışkırtıyoruz ki su ile temizlensin.
0
yemrem
(24.04.19)
52. ye aynı şeyi söyleyeceğim. çamaşır suyu+1

hiçbiriniz okumadınız mı arkasını?

bir gece bekletin yazıyor zaten. en güzeli yatmadan her yere çamaşır suyu döküp ertesi gün fırçalamak.
0
bir ileti paylastim
(24.04.19)
(1)

İzmir'de italyanca dil kursu

rakicandir
Makul fiyata kurs veren bir yer biliyor musunuz?Teşekkürler
Makul fiyata kurs veren bir yer biliyor musunuz?
Teşekkürler
0
rakicandir
(18.04.19)
İtalyan Kültür Derneğine baktınız mı, çok eski, köklü bir kurumdur.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(21.04.19)
(10)

aldığınız en kötü doğum günü hediyesi neydi?

insert coin
15-16 yaşlarındaydım, okuldan bir kız arkadaşımın annesi ''oğluna hediyem var'' diye bir paket çıkardı muhabbet ortamındayken. anneme uzattı. ben tabi havalarda, maddi değeri geçtim beni dusunen biri var diye uçuyorum 7-8 yaşından sonra aldığım ilk hediye. Neyse uzatmayayım. Paketi oracıkta açan ann
15-16 yaşlarındaydım, okuldan bir kız arkadaşımın annesi ''oğluna hediyem var'' diye bir paket çıkardı muhabbet ortamındayken. anneme uzattı. ben tabi havalarda, maddi değeri geçtim beni dusunen biri var diye uçuyorum 7-8 yaşından sonra aldığım ilk hediye. Neyse uzatmayayım. Paketi oracıkta açan annem aa teşekkür ederim dedi ben pakete baktım. ve bildiğiniz pazardan alınma slip 'don' tabir edilen qiloteları gördüm..

Hayatımda feci utandığım başka zamanı hatırlamıyorum . kızamıyorumda. demek ki beni hala çocuk olarak görüyorlardı..

sonrasında tek tük hediye aldım zaten, hediye olayı kesildi.

Sizin için aldığınız en kötü hediye ya da doğum günü hediyesi neydi?
0
insert coin
(09.12.18)
Benim icin cocukken kiyafet hediyesi en kotu hediyeydi.

Bizimkiler Vakko'dan gomlektir yelektir biseyler alirdi peder zengindi.
Ulan bi caki bicagi almadiniz diye kendimi yerlere calardim.
Aytek'in gercek hali bendim.

Ailem disinda bana hediye alan olmadi pek.
0
acemi
(09.12.18)
birkaç yıl önce bir arkadaşım bana gözlük kabı almıştı. gözüm bozuk değil, gözlük kullanmıyorum. hala anlam verebilmiş değilim :)
0
şubatsonrası
(09.12.18)
15 yaşımdayken yengem bana bi gömlek almıştı, 35 yaşındayım gömleğin kolları ve etekleri dizlerime geliyor, 110 kilo olmama rağmen içine 2 tane daha ben sığar.

markası da kalite bişeydi, ben ömrümde daha o kadar büyük gömlek görmedim.
0
killerbee
(09.12.18)
Doğumgünü değil fakat sünnet düğünümde onlarca borcam gelmişti, sanki annem sünnet olmuş gibi :D
0
joker hakki
(09.12.18)
beyaz atlet.

kadınım.
0
nice tnetennba
(09.12.18)
Sigaralık. O sene doğum günümde sigarayı bırakmayı planlamıştım eski eşimle de düşüncemi paylaşmıştım. Doğum günü hediyesi olarak sigaralık almıştı^_^
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.12.18)
en kötüyü hatırlamıyorum da en iyi hediye galiba lego setiydi. yıllardan 1989-1990 olduğu düşünülünce çok büyük kıyakmış. set dediğim de herhalde içinde 1000 parça falan olan mega bir setti. uzaylı muzaylı. nerdedir acaba şimdi o set.
0
ozdek
(09.12.18)
Doğum günü hediyesi değil fakat çok güldüğümüz için yazmak istedim. Sınıfta bir yılbaşı çekilişi etkinliği sonucunda; sınıfın tiki kızlarından birisi, bizim saf anadolu çocuğu arkadaşa hediye alacaktır. Gün gelir hediyeler alınır,verilir. Herkesin birbirine aldığı hediyeyi sorduğu bir ortamda, bizim bu arkadaş hediyesine göz ucuyla bakıp çantasına koymuştur. Bizim ısrarla ne ne diye sorup durmamız sonucunda, çantasından çıkartıp bize hediyeyi gösterir. Hediye bir çift pazardan alınmış ev terliğidir, ayrıca süslü mü süslü bir paket içerisindedir.


Gülmemizin ve aynı zamanda kıza bilenmemizin nedeni de, bu hediyeyi alan kızın çok zengin olduğunun bilinmesidir.
0
biravekahve
(09.12.18)
10-11 yaşlarındayken mahalleden bir arkadaşım McDonalds'larda Happy Meal'den çıkan oyuncağı vermişti. Hayır bir de sevinmiştim o zaman, kız resmen kaktırmış kendi oyuncağını.

Onun dışında akrabalar terlik, don, tişört, kazak vs. almıştır hep
0
kullanıcı adı
(09.12.18)
Hayvani boyutlarda ( ben s giyiyorsam xxl işte) bok sarısı yakalı tshirt. Kendine almış beğenmemiş demek ki..
0
insomnia
(10.12.18)
(2)

ana yemek fikri

isvicre rakisi
sevgili dostlar,bizim ofis noel bahanesiyle 4 hafta boyunca her hafta başka bir ekip olacak şekilde yemek veriyor öğlen.9 kişilik gruplar halindeyiz.bana ana yemek kaldı ve o yüzden sorum şudur ki;ofis ortamında yaklaşık 25-30 kişinin doyabileceği bir ana yemek lazım ne olabilir bu.tabii 3 ana yemek
sevgili dostlar,

bizim ofis noel bahanesiyle 4 hafta boyunca her hafta başka bir ekip olacak şekilde yemek veriyor öğlen.

9 kişilik gruplar halindeyiz.

bana ana yemek kaldı ve o yüzden sorum şudur ki;

ofis ortamında yaklaşık 25-30 kişinin doyabileceği bir ana yemek lazım ne olabilir bu.

tabii 3 ana yemek 3 başlangıç 3 tatlı yapan kişi olduğunu düşünürsek.

kazanla yapmaya gerek yok yani. hepsinden azar azar alınabilecek bir şey olmalı sadece.
0
isvicre rakisi
(03.12.18)
Taco.
Taco baharatiyla hazirlanmis kiyma.
Dogranmis ananas.
Yogurt icine katilmis sogan, kirmizi biberden olusan sos.
Dogranmis iceberg.
Tortilla ekmegi.
Yanina tatli aci sos da eklenebilir.
0
nax
(03.12.18)
Pane olabilir. Bütçene, çalışanların tercihine göre ana maddesini seçebilirsin. Tavuk, balık, sebze...
Sote olabilir mantarlı filan.
Arnavut ciğeri olabilir.
Lahana sarması olabilir.
Kuru patlıcan biber dolması olabilir. Adam başı birer tane hesaplarsan 25-30 tane yeter.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.12.18)
(5)

doku örneği lazım

darkwizard
seramikten soyut bir çalışma yapacağım, doku örneği lazım, soyutun üzerine işleyeceğim. şekili atmıyorum ama iki tane ahtapot koluna benzeyen uzun cisim, ve altında kare tahta hepsi seramikten olacak.
seramikten soyut bir çalışma yapacağım, doku örneği lazım, soyutun üzerine işleyeceğim. şekili atmıyorum ama iki tane ahtapot koluna benzeyen uzun cisim, ve altında kare tahta hepsi seramikten olacak.
0
darkwizard
(03.12.18)
kız konusu değil diye mi, tutulmadı?
0
🌸darkwizard
(03.12.18)
Biraz daha acik yazabilir misiniz? Herkes seramikçi degil dolayisiyla ne hakkinda yardim istediginiz anlasilmiyor. Doku orneginden kastiniz ne? Size ahtapot mu bulalim? En yakin balikciya bakin mi diyelim?
Doku ornegi diyince benim aklima tip alaninda, vucuttan alinan kan, tukuruk, deri vb kulturleri geliyor cunku
0
nax
(03.12.18)
Kullanacağın doku vermek istediğin mesaja/algıya uygun olmalı, senin kafandan ne geçiyor bilemeyiz ki buradan...
(Aynı şekle farklı dokular işleyerek farklı algılar yaratılacağını alan dışından biri olarak ben bile biliyorum, sen haydi haydi biliyorsundur:)

Ayrıca burada ev ödevlerine ancak bulunamayacak, bilinemeyecek bişeyse yardımcı olma gibi bi tutum var ve ben de o şekil düşünüyorum.

Ben senin yerinde olsam yaratıcılığın çok çok ön planda tutulacağı geleceğin iş koşullarını da düşünerek internetten vs den bakmak yerine kendim kafa yorup yaratmak istediğim algıya uyan güzel bi doku oluştururdum:)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.12.18)
yaprak dokusu, sinek kanadi dokusu gibi bir fikre mi ihtiyacin var?
0
jimicik
(03.12.18)
ben de seramik okuyorum. dokuları buruşturduğum bezlerden yapmayı seviyorum. fakülte bahçesinde yalancı portakal var garip bir meyve, o da güzel bi doku veriyor. soyuta gidebilir. sen sadece kollara mı doku vereceksin?
0
nolmus yani
(03.12.18)
(1)

Üzüm sergi alanlarının değerlendirilmesi

mungojerry
Üzüm kurutmak için boş bırakılan sergi alanları hasat dışında kalan aylarda değerlendirilebilir mi? eğer olursa eylül-ekim ayında ekilip, yaz başında hasatı yapılacak ne tür bir bitki ekilebilir?
Üzüm kurutmak için boş bırakılan sergi alanları hasat dışında kalan aylarda değerlendirilebilir mi? eğer olursa eylül-ekim ayında ekilip, yaz başında hasatı yapılacak ne tür bir bitki ekilebilir?
0
mungojerry
(01.12.18)
Toprak nasıl, su durumu nasıl, rakım kaç, bölge neresi... herşey bu değişkenlere bağlı...
Üzüm yetişen yer olduğunu düşünürsek bakla uygun gibi görünüyor. Aralık ocak gibi dikersiniz mayıs ayında toplarsınız haziranda tarlayı sürersiniz. Baklayı sökmeden toprağı sürerseniz toprak azot yönünden zenginleşir.

Mısır, maydonoz, dereotu, bakla, biberiye, kekik, lavanta eylül ayında dikilebilir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.12.18)
(6)

Aşırı iç sıkıntısı

ZetaStar1903
5 ay içinde 20 kilo aldım.Bağlı bulunduğum derneklerde çeşitli problemler yaşıyorum.Bugün hakkımda bir dava olumsuz sonuçlandı. Aşırı içim sıkılıyor nasıl aşabilirim bu sıkıntıları tek tek yazsam tek tek üzerine mi gitsem siz sıra ile mi yapıyorsunuz?
5 ay içinde 20 kilo aldım.
Bağlı bulunduğum derneklerde çeşitli problemler yaşıyorum.
Bugün hakkımda bir dava olumsuz sonuçlandı. Aşırı içim sıkılıyor nasıl aşabilirim bu sıkıntıları tek tek yazsam tek tek üzerine mi gitsem siz sıra ile mi yapıyorsunuz?
0
ZetaStar1903
(28.11.18)
İnançlıysanız İnşirah suresini okuyunuz.
Aldığınız 20 kiloyu vermek için bir an önce spora başlayınız.
0
adwokat
(28.11.18)
Alkol
0
zxcd
(28.11.18)
Tek tek gitmek daha iyi olur
0
Delay Fuze
(29.11.18)
kesinlikle alkol değil. 5 ayda 20 kilo almak aşırıdır. Vucüdunuzda fiziki bir etken yoksa psikolojiktir. Belki düzensizlikten ve sıkıntıları stresi bastırmak kendinizi rahatlatmak için fazla yemeğe başlamışsınızdır

hayatta herkesin inişinin ve çıkışının olduğu zamanlar vardır. eğer iniş devam ederse depresyona doğru gidebilir. belki de depresyondasınızdır.

Tavsiyem fiziki rahatlamak için sauna hamam masaj spor
psikolojik rahatlamak için meditasyon, Cosmos belgeseli, 100 sene içinde hayatta olmayacağınız gerçeği, duygularınızı düşünce kalıplarınızın oluşturdu gerçeği vs.

David Burns- İyi hissetmek kitabını okuyabilirsiniz.

Tekrar söylüyorum Kesinlikle Alkol değil, ot, sigara vb değil.

Daha iyi hissetmeniz dileğiyle
0
alimsiz
(29.11.18)
@alimsiz+

Sıkıntıları aşmanın çok yolu var ve bence bunlar kişiye özel değişkenlik gösteriyor. Birine iyi olan diğerince uygulanabilir olmuyor. Onun için ben elimden geldiğince kendi tecrübelerimi yazamaya çalışayım sen dene olan olur olmayanı bırakırsın.

Öncelikle; herşey kafamızda. Klasik bi laf ama çok çok doğru. Biz sıkıntı olarak değerlendirdiğimiz için onlar sıkıntı oluyor. Mesela eskilerin dediği gibi her şerde bi hayır var dersek ama buna inanarak dersek olanı sıkıntı olarak görmemeye başlıyoruz daha doğrusu zihnen o aşamadan çıkıyoruz. Önümüzdeki maçlara bakalım tutumuna giriyoruz.

İkinci olarak; bazı şeyleri değiştirebiliyoruz bazılarını da değiştiremiyoruz. Hayatın değişmez olgularından biri bu. Değiştirebileceğimiz ve değiştiremiyeceğimiz şeyler olduğunu anlayınca bu iki durumla barışarak yaşamayı öğrenmeye başlıyoruz.

Üçüncü olarak; hayat bir ayna. Gerçekten de öyle. Sen nasıl bakarsan onu görüyorsun. Tutumunu pozitif yönde değiştir. Asla olumsuzlukların senin modunu düşürmesine izin verme. Senin tutumun çevrene yansıyor. Kararlarını ver ve kendin değiştirene kadar o kararda kal, Kararlılık girdap oluşturacak, olaylar senin olmasını öngördüğün yönde akmaya başlayacak. Olabilecek olanlar tabii. Olamayacak olanları değerlendirip üzerine gitmeyi bırakmak da senin elinde. Değerlendirmeyi aksatma, ihmal etme. Önemli bu.

Dördümcü olarak; Vücut kimyanı düzenlemeye yönel. Yürüyüş çok yardımcı olacak. Tempolu ve en az yarım saat en iyisi 90 dakika yürü. Hergün.
Uyku düzenin nasıl, bozuksa mutlaka düzenle. Gece uykusu çok çok önemli. Vücudun gece kendini temizleyecek ertesi güne sıfırdan başlayacaksın.

Beşinci olarak; çözmem gereken konuları bi kağıda yazmak bende iyi çalışıyor. Yazıyorum hallettikçe üzerini çiziyorum (vazgeçtiklerimi de zigzaglı çiziyorum) O çiziği attığın andaki mutluluğun, huzurun değeri paha biçilmezdir, yaşayınca anlayacaksın.

Atatürk gibi yap. Geldikleri gibi giderler de. Söylediğinde samimi olunca gidiyorlar bildiğin gibi :)

Kolay olsun:)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.11.18)
Inançlıysanız Inşirah suresini okuyun denmiş, ben de Matta 6:25-34'ü bırakıyorum ^^ incil.info:25-34

6:34: "O halde yarın için kaygılanmayın. Yarının kaygısı yarının olsun. Her günün derdi kendine yeter."
0
farabi
(30.11.18)
(14)

Dikişlerim geldi :)

hayat aklini konusacak bir filozof uret
Herkese iyi akşamlar, güzellikler, bol keyifler :)Şahsım adına iyisiyle zoruyla bol vukuatlı 2018'i geride bırakırken ekonomistlerin vs'nin "2019 çok zor olacak" beyanlarına içsel olarak zerre prim vermeden (^-^) şahsım adına güzel bir yıl olacağını öngörüyorum. Neden; çünkü ben öle olsun istiyorum:
Herkese iyi akşamlar, güzellikler, bol keyifler :)
Şahsım adına iyisiyle zoruyla bol vukuatlı 2018'i geride bırakırken ekonomistlerin vs'nin "2019 çok zor olacak" beyanlarına içsel olarak zerre prim vermeden (^-^) şahsım adına güzel bir yıl olacağını öngörüyorum. Neden; çünkü ben öle olsun istiyorum:)

Eh, karar güzel olunca yol da oraya yöneldi, hem en sevdiğim uğraşla boş vakitlerimi değerlendiririm hem de ciciş ciciş diktiklerimi giyerim dedim ve dikiş makinemi açıp ne diksem arayışlarına başladım.
Biraz mağaza dolaştım, biraz dergi karıştırdım ama hoşuma gidecek bişeyler göremedim. Bana takip ettiğiniz, beğendiğiniz, keyifli modeller bulacağım giyim siteleri önerir misiniz? Anne için, genç kızlar için..

Yalnız bu arada, biraz mağaza dolaşınca gördüm ki birileri milleti fena kazıklıyor. İşçilikler, kumaşlar... adamakıllı dişe dokunur bişey bulmak çok zor üstelik de fiyatlar dudak uçuklatacak kadar çok. İki makine çekmiş baskı yok, kulp yok bişi yok, uyduruk bi harç koymuş salaş bi çekete asgari ücretin yarısı fiyat etiketi koymuş. Utanmadan!
Bu konuda bişiler yapmak lazım diye düşünüyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.11.18)
sen bi kumaş almaya git, metre fiyatlarını öğren de bakalım o zaman ne diyeceksin :)
0
killerbee
(28.11.18)
Sevgili killerbee; o konuda da haklısın ama benim için en azındından şimdilik sorun olmayacak. Zamanında aldığım modası geçmeyecek güzel kumaşlarım var ve bi kumaşçım var yeni moda kumaşları uygun fiyatla bulabiliyorum.

Sevgili bulunsun kenarda; Teşekkürler ama verdiğin kanal benim aradığım şey değil, nasıl yapılırı sormuyorum (bu konuda tevazu göstermeyeceğim, iyi terziyimdir), günümüzde giyip sokağa çıkabileceğim model arıyorum.

Edit: @killerbee; bir de kumaşçıların durumuyla tekstil üreticilerinin durumları çok farklı. Kumaş satıcısı günümüzde ayakta kalma mücadelesinde diğeri açgözlülük yapıyor. Sattığı ürünün işçilik amortisman yatırım vs maliyetlerinin üzerine bi o kadar koysa o fiyat etiketi 100 tl'yi geçmez inan.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.11.18)
Onerim yok ama kaziklamiyorlar onu diyebilirim. Tekstil sektorundeyim, maliyetler tavan oldu.
ben de kazikliyoruz diye kiziyordum baktim gayet normalmis. Artik icim daha rahat urun aliyorum :) gerci bize 15 liraya luks marka tisort falan geliyor ama o baska :)
0
acemi
(28.11.18)
tamam, şöyle diyeyim o zaman.

insanlar kazıklanmak istiyor, niye istiyor, marka diyor, trend diyor, bilmem ne diyor, hatta butik giyim diyor, gidiyor eşek yüküyle parayı aslında 50 tl lik kumaş ve bir o kadar emek parası 100 tl ye maal olacak şeye veriyor.

şimdi buna kimse dur diyemez ki?

sen kendi zevkine, kendi çizgine göre üretirsin, 1500 değil 100 liraya satmayı tercih edebilirsin bu doğaldır.

yoksa günümüzde çok pahalı diye giyinemeyen kimse yok.

kaliteli malzeme istiyorsan pazara gidip bi bak, emin ol senin o butiklerde gördüklerinden kat kat kalitelidir malzemesi de boyası da.

istanbuldaysan kocamustafapaşa'da bir erkek terzisi abim var.

git dükkanına uğra bi selamımı söyle çayını iç. en önemlisi diktiği şeylere bi göz at incele.

muhabbeti çok sever.

işçilik ve kumaş olarak 1. sınıf üretim yapar ama emeğinin hakkını da ister. öyle 200 e 300 e takım dikmez.

ama istanbuldaysan bence bu teklfimi göz ardı etme. meslek ve işçilik konusunda benim gördüğüm en üst seviye insanlardan birisi.
0
killerbee
(28.11.18)
üürne sadece mal maliyeti olarak bakarsanız ticari hayatınız kısa sürer. o mağazalar için binlerce lira kira, vergi personel ssk, denetim şirketi paraları ve daha neler neler ödeniyor. 10 tl mal maliyeti 15 de satarım olmuyor. işletme giderleri diye mal maliyetini geçen kalemler var
0
oscar
(28.11.18)
Guzel pantul diksen ben de alirim. Resmen erkeklere gore kot pantul uretimi durduruldu, ya tayt alcaz ya da donla gezicez.
0
acemi
(28.11.18)
@killerbee; çok haklısın, ternd diyoruz, moda diyoruz alıyoruz. Gerçi ben iktisatlı takılıyorum çok almam, seçerek alırım, daha çok dikerim diktiğimi de aldığımı da döve döve kullanırım ama kızlarım aynen o şekil alıyorlar:/ İzmir'deyim ben :)

@hier kommt die sonne; canımsın, teşekkürler :)

@oscar; kesinlikle malzeme maliyetiyle bakmıyorum. İşletme giderlerinden oldukça yakından haberdarım:)
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.11.18)
@acemi; ahah erkek pantolonlarının durumunu bilmiyordum. aradığını bulamamak çok fena ama... keşke yapabilsem ne var ki erkek terziliği benim alanım değil, pijama gömlek filan tamam da pantolon iki kez diktim hiç içime sinmedi açıkçası. beceremedim:)
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.11.18)
Mirimalist'in bazi parcalari guzel. Fikir olmasi acisindan bakabilirsiniz. Ek olarak ben el orgusu kazak giyinmeyi cok severim. Yabanci sitelerde baya guzel motifler/modeller oluyor. Terzilik varsa orgu becerisi de vardir diye dusundum nedense...
0
nax
(28.11.18)
@nax, çok teşekkürler, mirimalist tam benlik gibi duruyor :) örgü de var tabii:) uzun süre örünce kol ağrısı yapıyor diye uzak duruyordum aklıma düşürdün şimdi:) ben de çok seviyorum el orgüsü kazak hırka kullanmayı. daha bugün arkadaşlar örgü günü yapalım dediler ben kanaviçe götürmeyi düşünüyordum ama örgüyü bi denesem mi acaba demeye başladım şimdi:)
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.11.18)
valla benim yillardir hayalim dumduz modelleri olan bir marka, mesela duz beyaz tisortun cesitli versiyonlari olacak. bisiklet yaka kisa kollu, kayik yaka yarim kol, bogazli uzun kollu vs ayni sekilde temel renklerde modeller. bunlari cok kaliteli kumas seceneklerinden yapacak,misal organik pamuk %100 gibi, bunu yaparken tisortun her acidan olcumu websitesinde olacak.
0
mavicorap
(28.11.18)
ornitorenk handmade(instagram) ve kendindik(web) sitelerini bayılarak takip ediyorum.
kendindik'te özel dikiş etkinlikleri oluyor. oraya yollanan işlerin hesaplarına bakıyor tarzı hoşuma gidenleri de takip ediyorum.
0
balik kraker
(28.11.18)
mobil edit: hoşgeldiniz özlemiştik
0
balik kraker
(28.11.18)
Hoşbuldum sevgili balık kraker, ben de sizleri özlemiştim:)
Ornitorenk, kendin dik ikisini de unutmuşum bak iyi oldu hatırlattın. Çok eskiden takip ediyordum onları, ikisi de zevklidir, güzel şeyler üretirler.
Sağolasın :)
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.11.18)
(21)

Çamaşırları elde yıkamanın pratik yolu nedir?

eksi was here
Merhabalar,Sevdiceğim (yakında eşim) ve ben, çamaşırları elde yıkamaya karar verdik. Çünkü çamaşır makinemiz olmadığı için her seferinde çamaşırları, ücretiyle çamaşır yıkayan bir terziye veriyoruz (7 lira) ve sürekli sürekli bu ücreti vermek yerine, bir seferlik elde yıkama deterjanı alıp, tekrar t
Merhabalar,

Sevdiceğim (yakında eşim) ve ben, çamaşırları elde yıkamaya karar verdik. Çünkü çamaşır makinemiz olmadığı için her seferinde çamaşırları, ücretiyle çamaşır yıkayan bir terziye veriyoruz (7 lira) ve sürekli sürekli bu ücreti vermek yerine, bir seferlik elde yıkama deterjanı alıp, tekrar tekrar yıkarız dedik. Böylece tasarruf edebilecektik.

Ancak iş biraz farklı çıktı, çok az çamaşır için saatler harcadığımızı ve durulamakla çok uğraştığımızı fark ettik. İnternetten araştırdık ancak ya dere kenarında yıkayan insanlar gördük ya da pek işe yaramayacak şeyler.

Sizlerin belki bilgisi vardır diye buraya soralım istedik. Bir kovamız ve plastik bir su borumuz var (yaklaşık 1.5 metre boyunda, kovayı karıştırmada işe yarıyor). Bu şekilde:
eksiup.com

Balkonumuza ip gerdik, yani kurutma işi de tamam (kış gelmiş olması sıkıntı çıkarmaz umarım). Kovayı ayaklarımızla çiğnediğimiz de oldu, sopayla karıştırdığım da. Ya biz gereksiz zahmete gidiyoruz (5 parça çamaşır yıkamak 1 saat sürmemeli), ya da böyle olması gerekiyor. Umuyoruz ki bu işin bir pratik yolunu bilen vardır aranızda.

Şimdiden çok teşekkür ederiz!
0
eksi was here
(19.11.18)
mini çamaşır makineleri var, bir kova boyutunda ama kendisi yıkıyor. bir bakın isterseniz.
0
babilbaligi
(19.11.18)
@babilbaligi Hiç duymamıştım, yani YouTube'da kovayla kendi çamaşır makinelerini yapanlar gördüm (Do It Yourself olayında) ama hem matkabım hem başka malzemelerim olmayınca girişemedim. Hazır ürün mü bunlar?
Gönül ister direkt çamaşır makinesi alalım ama en dandiğine en ucuzuna 600 lira çekiyor spotçu ve ikinci el dükkanları. :/
Söylediğinizi bir bakayım. Hazır ürün müdür, uygun fiyatlı mıdır diye. İnşallah öyle bir şeydir.
0
🌸eksi was here
(19.11.18)
bulabilirseniz ikinci el bir eva çamaşır makinesi alın. hem nostalji hem pratik
0
rosencruz
(19.11.18)
@anthemis lobilis
En eski en ucuzuna 600 lira çekti spotçular. Bu maalesef şu an bizim için pek mümkün bir tutar değil. Yine de cevabınız için teşekkür ederiz!
0
🌸eksi was here
(19.11.18)
@rosencruz
İlk defa duyduk. Çok enteresan bir ürün, insan gücüyle çalışıyor sanırım. İlk cevapta bahsedilen de buydu galiba. Umarım böyle bir şey bulabiliriz. Çok teşekkür ediyoruz öneriniz için!
0
🌸eksi was here
(19.11.18)
suyun paralı bir şey olduğunu farketmeniz için ay sonunu beklemeniz gerekiyor sanırım.
bir çorabı bile elde durulamak dakikalar sürer..
letgo'ya falan baksanıza, bir de özgür dönüşüm gruplarına...
0
her giriste sifresini unutan adam
(19.11.18)
harcadığınız su parası 600 lirayı bikaç ayda katlar bence.

iki kişinin dünya kadar çamaşırı olur yahu insan bir giydiğini bi daha giymiyor ki. ayrıca elde ne kadar uğraşırsanız uğraşın yeteri kadar sıkamazsınız ve kış günü asla kurumaz balkonda, kazık gibi olur, yine kurumaz.
0
elorelia
(19.11.18)
tr.letgo.com
buna benzer makineler var. elde yıkanmaz. tam durulanmaz deterjan kaşıntı yapar, su miktarını hiç söylemiyorum.
0
sutlu nescafe
(19.11.18)
Babannem çok eskiden leğende çiğneyerek ayaklarıyla yıkardı çamaşırı sonra durulardı lavaboda iyice. Öyle denenebilir. Yoksa facebook gruplarına vs bakın hibe eden ya da çok ucuza veren olabilir.
0
Boris
(19.11.18)
200 liranız da mı yok ikinci el bi şey alamıyosunuz aga? Su parasından amorti edersiniz zaten.
0
Delay Fuze
(19.11.18)
Camasirlari yikamadan once suda bekletirseniz daha kolay yıkanır.
Durulamadan once iyice sıkıp bir ikinci kovada durularsaniz, sudan biraz tasarruf olur.
0
herhaltibiliyoring
(19.11.18)
Cezaevinde siselere koyar, oyle calkalarlardi. Soyle 10 litrelin sasallara deterjanli su yapip icine tikistirilan camasirlari calkayarak yikayip sonra durulamaca. Ama o agizdan gecirmek zarar verebilir, belki damacanayla denenebilir ama o zaman da calkalamak zor.
0
red g
(19.11.18)
bu karabükteymiş fiyat 190 lira

urun.gittigidiyor.com

kargo 50 lira diyor ama bilemedim.
0
senolll
(19.11.18)
Bir leğen alın. Sıcak suyu leğene koyun bir yemek kaşığı kadar da deterjan ekleyip karıştırın deterjan suda erisin.
İlk önce beyazlardan başlayarak koyu renklilere doğru sıralayarak çamaşırları çitileyerek bir el yıkayın. Çamaşırın durumuna göre gerekirkiyorsa yani çamaşırlar çok kirliyse o suyu döküp yeni deterjanlı su hazırlayıp ikinci bir el daha yıkayabilirsiniz.
Sonra iki veya üç el durulayıp asın.

Çamaşır yıkamanın püf noktaları:
Çamaşırları ılık suda bekletmek kirlerin kabarmasını sağlar daha az emek harcarsınız.

Özellikle beyazları elinizin dayanabileceği sıcaklıkta yıkayın, soğuk su beyazları morartır. Renkliler de çok sıcak suda yıkanınca renk kaybı olur, yıkamaya beyazlardan başlarsınız sıra renklilere gelinceye kadar su ılınır böylece renk kaybı olmaz.

Arap sabunu çok çok iyi bir temizleyicidir. Bu deterjan bitince çamaşırları direkt arap sabunuyla yıkayabilirsiniz. Boraks da kullanabilirsiniz. Böylelikle hem iyi bir temizlik elde edersiniz hem durulama kolaylaşır çamaşırlarınızda deterjan artığı kalma olasılığı olmaz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(19.11.18)
Lafaçukur+1 benden de bi 30 çıkar (az gerçi ama ben öğrenciyim, eşim memur ve yeni evliyiz sorry :()
0
saridendigindekirmizidiyebagiranadam
(19.11.18)
Harcadığınız su kısa sürede 2. el bir makine fiyatına denk gelecektir.

Kabul ederseniz @lafacukur ve @saridendigindekirmizidiyebagiranadam arkadaşlara ek olarak ben de yardım etmek isterim.

Bir iki kişi daha destek olursa size 2. el bir çam.mak hediye edebiliriz belki.

@lafacukur 50 TL
@saridendigindekirmizidiyebagiranadam 30 TL
@John Bloor 100 TL
0
John Bloor
(20.11.18)
Ya gerçekten mesajlarınızı gördüğümüzden beri o kadar utanıyoruz ki bir şey yazmaya. Cidden, sizler çok iyi insanlarsınız. Ve dünyada sizler gibi insanlarla bizzat tanışmayı da çok isterdik.

Kısaca durumumuzu anlatayım. Biz Eskişehir'e taşınalı birkaç ay oldu. -1'nci katta bir eşyamız olmadan kalıyoruz. Komşumuzun hediye ettiği bir halı, kırık bir koltuk ve çöpten bulduğum ve tamir ettiğim bir baza ve yine çöpten bulduğum karyolamız var. İş yapmıyor değiliz, ancak 1.5 ay çalıştığımız işyeri paramızı vermediği gibi, sözleşmeyi işe 1 dakika geç kaldık diye haklı yere fesh ettiğini söyleyerek tarafımıza tazminat davası açacağını söylüyor. 1.5 ay çalışma karşılığı hiç para alamayıp, üstüne borçlanmak... Neyse, cv bırakmadığımız dükkan, konuşmadığımız esnaf sayısı azdır. İnanın dün bizi çöpçü gördü, "Ne oldu iş bulabildiniz mi?" dedi. Bulamadığımızı söyleyince zorla avucuma 10 lira sıkıştırdı. Hiç böyle utanmamıştım kendimden ve sevgilime yaşattığım çaresizlikten.

Telefonumu satmayı planladığımın ertesi günü telefonum gasp edildi. Polis soruşturması hâlâ sürüyor. Sadece sevgilimin telefonu kaldığı için satamıyoruz, belki iş için arayan eden olur diye.

Kapısında "eleman aranıyor" yazan herkes "elemanlarımız tam, çıkan olursa başvuruları değerlendireceğiz, o yüzden eleman aranıyor yazdık" diyor.

Ailem müthiş yobaz. Sevgilim başı açık diye desteklemiyor. Onun ailesi beni istemediği için desteklemiyor. İkimiz de açıköğretim okuyoruz ve ikimiz de hiç olmadığı kadar kötü durumdayız.

Yine de,
İşte yine de,
Böyle bir şeyi kabul edemeyiz. Sizler bizi doğrudan tanımıyorsunuz. Buna rağmen yine de nakit para göndermeyi düşünüyorsunuz. Hani nasıl böyle insanlar var olabilir diye uyandığımdan beri ağlıyorum. Kendi çaresizliğime, sevgilime bakamıyor oluşuma, malın teki gibi sürekli dolandırılışıma, 1,5 aylık emeğimin tamamen boşa olup üstüne tazminat davası açılacak oluşuna, astımı olan sevgilimi bu nemli ve küflü -1'inci katta tutuşuma... İşkur'dan, belediyeden, muhtarlıktan, hiçbir yerden bize cevap gelmeyişine.
(Bu kısmı yazdığımı ona söylemeyeceğim ama geçen birlikte intihar önerisinde bile bulunmayı düşündüm kendisine bir ara.)

Ama hayır. Dünyada sizin gibi insanların olduğunu gördüm, inanın saatlerdir ağlıyorum. Biz sizin bu iyi niyetinizi gördük ya, bu dünyaya dair yeniden umutlarımız yeşerdi. Konu bir "elde çamaşır yıkama" mevzusundan nerelere geldi. Çok trajikomik, ama çok da güzel.

İyi ki varsınız.
0
🌸eksi was here
(20.11.18)
Herkesin zaman zaman durumu kötü olabilir her şey üst üste gelebilir bence ufak da bi katkımız olacaksa şu zor durumdan biraz olsun kurtulmanıza yardımı kabul edin. Siz belli ki birbirini gerçekten seven ve iyi kalpli insanlarsınız zaten dünyada ne kadar iyi insan var ki yardımcı olalım birbirimize :) Ben de 50 tl gönderebilirim çalışmıyorum şu an yoksa daha çok yardım etmek isterdim :/ yakında olsam bizzat gelip tanışmak da isterdim ama uzaktayım maalesef burdan ancak bu kadar destek olabiliyorum
0
pastörizesüt
(20.11.18)
Lan oğlum hemen ne yok ağlıyorum, yok sevgilime beraber intihar edelim diyecektim filan.

Biraz mantıklı hareket edin, öncelikle iş bulana kadar günü kurtaracak bir şeyler yapmaya çalışın. Su satma işi güzelmiş mesela, alternatiflerini de düşünebilirsiniz.

Siyasi parti teşkilatlarına gidip yardımcı olmalarını, iş aradıklarını söyleyin. Hepsine gidin, önümüzde seçim var belki işe yarar.

Ayrıca biraz kendinizi toparlayana kadar ailelerinizin yanına dönmeyi de düşünebilirsiniz.

Sağlıklıysanız gerisi her türlü hal olur, merak etmeyin.
0
John Bloor
(20.11.18)
Burada ya da ekşi sözlükte bir başlık açılsa,sabilense, iş bulmak açısından belki faydalı olur. Eskişehir'de ikamet eden dostlardan belki eleman ihtiyacı olan tanıdıkları vardır.
0
biravekahve
(20.11.18)
Aile ve sosyal politikalar il müdürlüğüne gidebilirsiniz, sevgilinizin astımı gibi önemli sağlık durumları, oturduğunuz evin konumu düşünüldüğünde yapabilecekleri bazı şeyler oluyor bu durumda. Gidip durumları anlatmayı ve mutlaka da sonunda iyi bir şeyler olacağına inancım tam.
0
bin dokuz yuz sifir bess
(20.11.18)
(17)

bebek için marş gibi eğlenceli şarkılar

semenderr
bizim kız 4 aylık ama gözlerinde yasadışı sol orgütlerle bağlantılı olanacağına dair emareler görüyorum. yav kız tüm repertuarımdan sadece çav bellayı seviyor. eşimle ne yaptıysak başka şarkı beğendiremedik ama çev bellayı duyunca nasıl bir coşku nasıl bir devrimci inanç anlatamam. dostlar bir ailec
bizim kız 4 aylık ama gözlerinde yasadışı sol orgütlerle bağlantılı olanacağına dair emareler görüyorum. yav kız tüm repertuarımdan sadece çav bellayı seviyor. eşimle ne yaptıysak başka şarkı beğendiremedik ama çev bellayı duyunca nasıl bir coşku nasıl bir devrimci inanç anlatamam. dostlar bir ailecek liboş insanlarız. ortayolcuyuz. yunuslu partiye oy veriyoruz. lütfen yardım edin. bir iki şarkı önerin, geçen devrimci mi olacan dedim, yumruğunu sıkıp sol elini kaldırdı yukarı :)
0
semenderr
(03.11.18)
grup yorum dinletin.
0
kibritsuyu
(03.11.18)
@kibritsuyu, en son o olacak. çocuğun kaderine mani olamayız. okumayı sökünce lenin okutacağım. maoist olmasın en azından :)
0
🌸semenderr
(03.11.18)
Buena vista social club dinletin. :d
Ve tabii ki hasta siempre
0
dont eat me
(03.11.18)
Bandista dinletin
0
curukturpkokusu
(03.11.18)
yangına körükle gidiyorsunuz :( bandistayı 10 sene önce dinliyordum. repertuarımda yok unutmuşum. Buena vista social club için telaffuz sorunu yaşamazsam kendim söylemeyi bir denerim :) elektronik cihazlardan uzak tutup deneysel bir eğitim metodu üzerine yetiştireceğiz ama yeni bir celia sancez geliyor gibi. endişeliyim.
0
🌸semenderr
(03.11.18)
ay carmela
youtu.be
0
freebird5406_2
(03.11.18)
Küçükken moğollar bi şey yapmali şarkısıyla evin icinde ziplayip dururmuşum annem oyle anlatıyor. Siz de deneyebilirsiniz..

Bi de polyushko polye dinleyebilirsiniz ozellikle andre rieu versiyonu güzel baya. Ya da italyanca sözlü hali var lungo la Strada sanirim o da guzel.

Kızıl ordudan katyusha dinletebilirsiniz, ufak bi kızın söylediği hali var. Cok güzel bi şarkı o da
0
nundu
(03.11.18)
mehter marşlarına ne dersiniz? böylelikle bir o uçtan bir bu uçtan derken zamanla ortayolu bulur :)
0
evanka
(03.11.18)
bizim arkadaş şunu seviyor:

www.youtube.com
0
evanka
(03.11.18)
banana phone
www.youtube.com

slava izleyebilir. mesela;
www.youtube.com

mozart dinletebilirsiniz. coşkulu klasik parçaları sevebilir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.11.18)
m.youtube.com

Bir de gundogdu uyandik siperlere dayandik marsi var tsk versiyonu ama ne aratsam cikmadi. Sakincali versiyonu cikiyor.
0
acemi
(03.11.18)
izzet altınmeşe'den düğmeli dinletin. kendine gelecektir.

www.youtube.com
0
babilbaligi
(03.11.18)
şubadap cocuk var cok iyi. www.youtube.com
0
kakalamar
(03.11.18)
bende de var o modelden. cumhuriyet marşları dinlemiyorum.
0
balik kraker
(03.11.18)
mobil edit: dinletiyorum olacaktı o...
0
balik kraker
(03.11.18)
arkadaşlar harikasınız. izzet altınmeşe dahil tüm şarkıları dinleteceğim. çünkü işler boka sarmaya başladı, 8 10 tane peluş hayvanı var yanında, oynasın diye verdim barikat kurmuş. tövbeler olsun :(
0
🌸semenderr
(04.11.18)
Benimkisi arkadaşım eşşek'e bayılıyor.Şehirlerarası yolda yarım saat boyunca arkadaşım eşşek dinlediğimizi bilirim

www.youtube.com

Üsttekini sevdiyse alttakine de bakın
www.youtube.com
0
turkuaz
(04.11.18)
(8)

Hassaslaşmak

sack jparrow
Duysam anıra anıra güleceğim ve dalga geçeceğim bi olay oldu. 1 haftadır aşırı hassaslaşmaya başladım. Olay şöyle gerçekleşti arkadaşımın doğumgünününde buluşmuştuk 3 kişi. Pasta yerine pizza yemeye karar verdik 1 saat civarı sohbet muhabbetle geçti. Masadan kalkmaya yakın ufak çocuklu bir aile önüm
Duysam anıra anıra güleceğim ve dalga geçeceğim bi olay oldu. 1 haftadır aşırı hassaslaşmaya başladım. Olay şöyle gerçekleşti arkadaşımın doğumgünününde buluşmuştuk 3 kişi. Pasta yerine pizza yemeye karar verdik 1 saat civarı sohbet muhabbetle geçti. Masadan kalkmaya yakın ufak çocuklu bir aile önümüzden geçti. Çocuğun elinde bir oyuncak vardı ve yere düşürdü onu ertesinde gözlerim doldu ve o saatten bu yana aralıklarla ağlamaya devam ediyorum. Sanki bu basit olay uzun süredir tetiklenmeyen bi fay hattını harekete geçirmiş gibi. Etrafımda kimsenin bana yardım edemeyeceğini düşünmem, sanki etrafımdakiler bir film ve ben sadece bir izleyiciyim filmin içinde değilmişim gibi hissediyorum. Ailem aklıma geliyor onların ne kadar fedakarlık yaptıkları. Şu ana kadar beni seven bir karşı cinsin bulunmayışı. Herkesi güldüren ve enerji saçan benim aslında çok da mutlu ve hayat dolu olmamam aklımda sürekli bi döngü halinde dolanıyor. Kadın değilim pms dönemi demeyin o yüzden. Bu gibi günler için ne söylersiniz?
0
sack jparrow
(27.10.18)
Biraz sarhoşum şu an. Kimsenin beni gerçekten sevmeyişi falan deyince benim de gözlerim doldu. Modum değişti şu an. Zincirleme etki yaratma, mutluydum 5 dakika önce ne güzel.
0
hitokiri kenshin
(27.10.18)
"sanki etrafımdakiler bir film ve ben sadece bir izleyiciyim filmin içinde değilmişim gibi hissediyorum."

Filmin içinde acı çektirilen karakter olmaktansa öylesi daha iyi boşver.
0
new day new life
(27.10.18)
Hemen herkesin zaman zaman yaşadığı bi duygu durumu yaşıyorsun.
Düşünce yapını revize ettiğinde duygu durumun değişecek.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.10.18)
(bkz: Paxil)
0
her gece aç
(27.10.18)
İnsan olmak.
0
sopiro
(27.10.18)
valla kardeş emek olmadan yemek olmaz. kendini salma. ortam yap çevre yap girişken ol.
0
komando kani var bende
(27.10.18)
Aynısını zaman zaman bende yaşıyorum, ağlayamıyorum ama gözlerim doluyor, göğsüm daralıyor falan. Denildiği gibi, insan olmak diyorum buna :)
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(27.10.18)
Merhaba. Duyurunuz beni de etkiledi, benzer duyguları hissettiğim için olabilir. Zamanında Nuri bilgi Ceylan’ın bir röportajını okumuştum, şöyle diyordu:

“bir gün bir emniyet amiri bize şöyle bir şey anlattı: ‘bazen bir suçluya suçunu itiraf ettirmek için 3 gün dayak atarsın tek kelime söylemez ama sonra oradan mesela bir kadın görür ya da bir çocuk sesi duyar ve birden ağlayarak suçunu itiraf eder.’
hayat, çok daha küçük ayrıntıların büyük roller üstlenebileceği şaşırtıcı ayrıntılarla doludur. karanlık, boğucu ve toz toprak içinde geçen karamsar bir yolculuğun ardından ortaya çıkan masum küçük bir kızın varlığı insanın ruhunda şaşırtıcı dönüşümlere neden olabilir."
0
bfm
(27.10.18)
(20)

Cüzdanda tutulan para

rosey
Cebinizde ortalama ya da en fazla ne kadar para taşıyorsunuz? cüzdanı kaybederim endişesiyle 150 liradan fazla tutmuyorum bu sefer de sık sık atm de sıra beklemek zorunda kalıyorum ;)
Cebinizde ortalama ya da en fazla ne kadar para taşıyorsunuz? cüzdanı kaybederim endişesiyle 150 liradan fazla tutmuyorum bu sefer de sık sık atm de sıra beklemek zorunda kalıyorum ;)
0
rosey
(20.10.18)
Normalde bir çok alışveirişi kartla yapıyorum, o yüzden az bir nakit taşıyorum bahşiş verirken falan lazım oluyor
0
lifeframe
(20.10.18)
20-30 tl
0
mutlusismankedi2015
(20.10.18)
bunu cevaplamak için sanırım cüzdan kullanmak lazım.

ben kimliği arka cepte ehliyet ile nakit gibi şeyleri de ön cepte taşıyorum.
0
killerbee
(20.10.18)
Bankadan yalnız 200 tl çekerim. 30 40 tl kaldı mı tekrar 200. Cevabım en fazla 240, en az 0 TL.
0
farabi
(20.10.18)
200. Fakat eğer aklımda almam gereken bir şey varsa bankamatikten çeker ve cash yaparım alışverişleri. Sevmem kart banka kartı bile olsa:)
0
perfectum
(20.10.18)
90-150 arası
0
basond
(20.10.18)
bayramdan sonra 400 lira atmıştım cebime. hala 250 lirası duruyo. çok nadir nakit kullanıyorum.

nakiti cüzdana koymuyorum. kartların hepsi cüzdanda.
0
spirit crusher
(20.10.18)
30-40. Bazen hiç. Kağıt para nedir ya
0
Delay Fuze
(20.10.18)
Max 50 falan, fazlasi olunca tedirgin hissediyorum.

Evet fakir bir öğrenciyim :(
0
nundu
(20.10.18)
Yaklasik 150 max 200 lira nakit tasirim. Tum alisverisimi kartla yapiyorum.
0
exlibris
(20.10.18)
cüzdanda 50-100 arası. evde dolapta 400 civarı para tutuyorum. sürekli atm ye gitmiyorum. cüzdanımda para azalırsa eve gittiğimde tazeliyorum. evdeki para tamamen bitince atm'ye gidiyorum.
0
belkider
(20.10.18)
Eksiden nakit para tutma takintsi vardi ama artik yok. 1
50-200tl tutuyorum artik. Nadiren 1000tl ye kadar cikti oluyor ama genelde maks 200.
0
stavro
(20.10.18)
Max 20₺
Nasıl o kadar nakitle geziyorsunuz anlamıyorum. Düşmesi bile ihtimal.
0
zxcd
(20.10.18)
genelde 750 - 1000 arası
0
yüzyıllık yalnızlık
(20.10.18)
Her banknottan bir tane olsa yeter
0
sekerse tehlike
(20.10.18)
50 tl kadar. nakit kullanmıyorum hiç.
0
veritaslibertas
(20.10.18)
300-500 arası
0
japon askeri
(20.10.18)
Bulunduğum yerde pek atm sırası olmuyor yine de evde iki ayrı yerde bir miktar nakit bulunduruyorum. Cüzdana harcamayı planladığım / öngördüğüm kadar koyuyorum, n'olur n'olmazlık kadar da cüzdandan ayrı bi yerde olmak üzere yanıma alıyorum. Ayrıca evde daimi olarak acil durum için bir miktar nakit bulunduruyorum, evdeki para bitse bile ona dokunmuyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(20.10.18)
150 lira her daim duruyor içteki ceplerden birinde. malum akbil doldurmak gerekiyor, atm de kuyruk oluyor vb tak çıkarıyorum parayı hemen... onun dışında normal gözde 50 60 lira oluyor.
0
Tears of Devil
(20.10.18)
200-400 arası. Daha az oldu mu rahatsızlık duyuyorum. Eskiden daha fazla nakit kullanırdım, harcadıkça çekerdim. Şimdi daha uzun süre gidiyor olsa da miktar değişmedi pek.
0
bass solo take one
(20.10.18)
(2)

İşaret Dili Eğitimi

k4l3m
Merhabalar,Şirketimizde işitme engelli birinin çalışma ihtimali var, işaret dili eğitimini nasıl alabiliriz, ya da iletişim için nasıl yöntemler kullanılabilir, daha önce böyle bir tecrübeniz oldu mu, önerileriniz neler?Teşekkürler,
Merhabalar,

Şirketimizde işitme engelli birinin çalışma ihtimali var, işaret dili eğitimini nasıl alabiliriz, ya da iletişim için nasıl yöntemler kullanılabilir, daha önce böyle bir tecrübeniz oldu mu, önerileriniz neler?

Teşekkürler,
0
k4l3m
(17.10.18)
bir öğrencim işaret dili eğitimi veriyor, sertifikalı biri. ankara'daysanız onunla iletişime geçmenizi sağlayabilirim.
0
kullanıcı adı
(18.10.18)
Halk eğitim merkezleri, belediyeler, sivil toplum kuruluşları, dernekler, sendikalar... işaret dili eğitimi veriyorlar. Yakınlarınızda olan bir tanesine gidebilirsiniz.
Onun dışında internet ortamındaki sözlüklerden, videolardan ve uygulamalardan yararlanabilirsiniz. Canlı ders veren oluşumlar da var.
Bu tid sözlüğü:
tidsozluk.net

Çok uluslu sözlük:
www.spreadthesign.com

Youtube videolarından mesela Mesut Yazıcı'nın videoları olabilir.

Canlı ders veren bi oluşum:
www.iienstitu.com


İşaret dili eğitimi şu anda biraz kafa karıştırıcı bi durumda çünkü uygulamada tek sözlük yok. Bir kelime İzmir, İstanbul ve Ankara'da farklı ifadelerle gösteriliyor hatta semtler arasında bile farklı kelime ifadeleri olabiliyor. Tid sözlüğü var ama eğitmenler tid sözlüğünü baz alarak öğretemiyorlar çünkü bulundukları bölgede farklı kelime ifadeleri var ve eğitmenlerin kendileri de Tid sözlüğünden öğrenmemişler.

İşitme engellilerin çoğu dudak okuyabiliyor. Kelimeleri söyleyerek işaret dilini kullanın. Mimiklerin ve beden hareketlerinin doğru anlaşılmanızda önemi çok büyük, buna özen gösterin.

Öncelikli olarak alfabeyi çalışın, bilemediğiniz kelimeleri alfabe yardımıyla anlatırsınız.

İşaret dili grameri konuşma dili gramerinden çok farklı. Gramere çalışın. Mesut Yazıcı videoları, tid sözlüğündeki örnekler vb. yardımcı oluyor.
İşaret dilinde soyut kavramlar çok kullanılmıyor. Mesela Bayram tatilinde ailemin yanına gittim cümlesini işaret dilinde kurarken "yanına" denmiyor "evine gittim" deniyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(18.10.18)
(10)

Eve bir dikis makinesi alip sifirdan kiyafet dikmek mumkun mu?

stavro
Gomlek pantolon vs. Ustalik var diyelim. Bir dikis makinesi yeterli mi ham kumasi alip kiyafet dikmek icin? Bir gomlegin uzerin farkli yerlerde farkli dikisler var cunku gordugum kadariyla. Sanirim manset kisimlarini cift igneli makineyle dikiyorlar falan.Tek makine ile mumkunse nasil bir makine ger
Gomlek pantolon vs. Ustalik var diyelim. Bir dikis makinesi yeterli mi ham kumasi alip kiyafet dikmek icin? Bir gomlegin uzerin farkli yerlerde farkli dikisler var cunku gordugum kadariyla. Sanirim manset kisimlarini cift igneli makineyle dikiyorlar falan.
Tek makine ile mumkunse nasil bir makine gerekir?
Dikemezsin cok zor is vs. cevap degil, makine acisindan soruyorum evde terzi var diyelim. Teknik olarak mumkun mu?
Tesekkurler.

Edit: Bir de boyle bir isin asagi yukari kar paralik bir makine is gorur?
0
stavro
(09.10.18)
Asıl zor olan kısım kalıp çıkarmak. Ama dikiş kısmı problem değil. Örneğin reçme olması gereken yerleri çima yaparsın gibi çözümler mevcut. Kalıp doğru olduktan sonra gerisi makinadaki ustalığa kalmış.
0
reanarchy
(09.10.18)
Düz dikiş için ayrı makine, overlock için ayrı, hatta ilik düğme için ayrı makine lazım. Elbise dikeceksen reçme de lazım olur.

Abartırsan cep açma makinesi bile ayrı, yaka için de özel makine var diye hatırlıyorum.
0
John Bloor
(09.10.18)
evet, teknik olarak mümkün. piyasadaki bir cok makinenin farkli dikis ayarlari var. ilik dügme aciliyor. recme ve overlok gibi makinelerin yaptigi islemlerin benzerleri dogru ayar ve ayakla normal bir makineyle de halledilir.
0
pilav
(09.10.18)
evet teknik olarak mümkün, arkadaşım bimden aldığı makine ile dikiyor kendine.
0
damla sakızlı dondurma
(09.10.18)
Merak edip devren satılık terzi ilanlarına baktım :)

Hemen hepsinde düz makine, overlock ve reçme var en az. Çoğunda ikişer tane var.
0
John Bloor
(09.10.18)
ofiste bir kız çalışıyor.
dışarıdan elbise almıyormuş, her şeyi evde kendisi dikiyor.
0
teritori
(09.10.18)
Annemden kalma elektrikli bir makinem var, ben bile dikebiliyorum. Usta biri uçurur. Pek çok ev terzisi bende olan makinanın daha basit halini kullanıyor. Bir de overlok olsaydı üfff.
Cevap: mümkün tabii.
0
SiyamkedisiZorro
(09.10.18)
Evet tabii ki mümkün. Ben pantolon, bluz, elbise, manto, trençkot.. hatta abartıp mayo bile diktim kendime. Manşet, yaka kenarlarındaki gibi çift dikişler için çift dikiş iğneleri var. Ben pek tercih etmiyorum çünkü iğne aralığı sanayi tipi kadar değil, ev tipi makinede iki iğne aralığı daha dar oluyor çıkan sonuç hoşuma gitmiyor. Çift iğneyi bebe giysilerinde filan kullanıyorum, yetişkin giysilerinde çift dikişi iki kez dikerek yapıyorum.

Ev tipi makinelerle penye, jarse gibi esnek kumaş zor çalışılır, iyi usta olmak lazım, bir de kot paçasının dış yan kenarı gibi yerleri dikemezsin iğne batmaz kırılır. Onun dışında her kumaşı çalışabilirsin.

Overlok da olursa çok daha güzel olur ama şart değil. Çözümleri var (zigzag dikiş, fransız dikişi, zigzag (sürfile) makası gibi) ( Ev tipi makineler için overlok ayağı üretmişler, pek tavsiye etmem çok kullanışlı değil)

Reçme makinesi penye ve jarse ağırlıklı ve çok çalışacaksan olabilir, düz kumaş çalışacaksan arada bikaç jarse penye olacakca hiç gerekli değil. Kenar basarken çift iğne kullanırsın olur biter.

İlikleri ilik ayağıyla açabilirsin, ayak olmadan da sabunla çizip açabilirsin.

Seri çalışmayacaksan, kendine, tanışlara filan kıyafet dikeceksen makinenin sanayi veya özellikli olmasına hiç gerek yok. Ben epeydir 57 tarihli ayaklı sınger makineme motor taktım, herşeyi de gayet güzel yapıyorum (zigzag dikiş hariç)

Evde terzi olmasa da kendin sıfırdan başlayıp süper şeyler üretebilirsin. Dikiş seversen çok zevklidir. Yalnız sabır lazım, ortalık dağıldı vs dememen lazım, bozuk olunca tekrar denemen lazım vs.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.10.18)
erkek takım imkansız, özellikle ceket. ceketin çok büyük bir kısmı elde dikiliyor. kalıp çıkarması da aşırı zor. hatta kalıp çıkarmanın bildiğin formülleri var, çoğu terzi çıkartamıyor günümüzde, mevcut pantolonu ceketi kesiyor, onun üstünden ölçüp yalan yanlış yapıyor. o yüzden iyi terzi olmak da çok zor, bulmak da çok zor.

benim çok başarılı terzi bir tanıdığım var, adam 60 yaşında 40 senelik erkek terzisi, ustası ermeniymiş(kocamustafapaşa da) adam kalın kalın kitaplar göstermişti, bir sürü formülü vardı her ölçünün, her erkek kalıbının. şöyle düşün adam senden bi boy bi bel ölçüsü alıp, sadece bu ölçülerle çok şahane pantolon yapabilmesinin sebebi de bu tür hesaplamaları olması.

ama basit şeyler dikersin, kadın pantolon, etek, bluz gibi. annem çok güzel şeyler dikiyor, ilk bir iki diktikleri çok güzel olmadı ama ondan sonra çok şahane şeyler çıkardı kendisine, kaban, pantolon, bluz gibi şeyler.

yani önemli olan erkek mi yoksa bayan mı olacağı?

ilik açan ve değişik dikiş ayarları olan singer bir makina yeterli.

urun.gittigidiyor.com

mesela bunu bile dikiş sayısı çok fazla.
0
killerbee
(09.10.18)
Kadınsan daha kolay burda dergişerinden şstedşğin şeyin kalıbını çıkartıp dikebilirsin.
Ayrıca bir kaç dolarak kalıp satan tonla site var.
Söyledikleri gibi ceket zor ama imkansız değil.
0
fasulyek
(09.10.18)
(2)

tahta palet boyaması

tumbaleyyo
salona tahta paletten L koltuk yapacağız.zımpara-boya-cila işlemleri için püf noktalar var mı?boya önerisi, fırça tipi gibi.
salona tahta paletten L koltuk yapacağız.
zımpara-boya-cila işlemleri için püf noktalar var mı?
boya önerisi, fırça tipi gibi.
0
tumbaleyyo
(04.10.18)
Kalindan inceye doğru aşama aşama zimparalayin.
Astar boya kullanın. Rulo ile daha rahat boyanir ama kenarlar için fırça şart
0
kisa
(04.10.18)
Önce boyayıp sonra koltuk yapın.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.10.18)
(1)

Bornova'dan konak halk eğitim merkezine ?

bir fincan kahve ile film izlemek
Nasıl gidebilirim? Bornova metrodan kalkıp direkt giden eshot var mı?
Nasıl gidebilirim? Bornova metrodan kalkıp direkt giden eshot var mı?
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(01.10.18)
"Metro ile gelmek isteyenler, metronun Konak durağında inerek Karataş yönüne doğru yürüyerek veya tramvay aktarmasıyla gelebilirler. Konak metro durağından yürüyüş mesafesi 1,5 km´dir. Giriş kapısı 338. Sokaktadır."

Bornova'dan metro ile Konak. Konak metro durağından istersen vapur iskelesi tarafına yürüyüp tramvaya binebilirsin veya yürümek istersen fazla bi mesafe değil rahat yürünüyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.10.18)
(9)

hayatımızdan nefret edince

dedi ayca
ne yapıyoruz? hiçbir şey düzgün gitmiyor. sadece sağlığım yerinde (tonsilitimi saymazsak) ama onun dışında, aile, iş hatta ilişkim bile saçma sapan. eve gidince de mutlu değilim, işe gelince de. artık yıpranmış hissediyorum ve ergen gibi öğle arasında bunu iş yerinde ağlayarak yazıyorum. 15 20 gün h
ne yapıyoruz? hiçbir şey düzgün gitmiyor. sadece sağlığım yerinde (tonsilitimi saymazsak) ama onun dışında, aile, iş hatta ilişkim bile saçma sapan. eve gidince de mutlu değilim, işe gelince de. artık yıpranmış hissediyorum ve ergen gibi öğle arasında bunu iş yerinde ağlayarak yazıyorum.

15 20 gün hiçbir şey yapmadan ve kimseyle iletişime geçmeden yatağımda kalmak istiyorum. böyle durumlarda ne yapmak lazım? düşünmeyeyim mi? umursamayayım mı? çözmelik şeyler değil çünkü. ağlayıp çıldırayım mı? psikolog da demeyin güya gidiyorum ama sıradan birine anlatsam herhalde daha etkili olurdu.
0
dedi ayca
(01.10.18)
tek başına kal, kafanı ve kendini dinle.
tek başına aktiviteler yap. dağa denize git.
güzel bir restorana git kendine yemek ismarla :)
0
tabudeviren
(01.10.18)
psikoloğunu değiştir, seni diğer sorularından hatırlıyorum ve tatille kafa dinlemekle geçicek bir şey gibi durmuyor bence.
0
Bruce
(01.10.18)
baboli ben senin duyurularını hatırlıyorum. o kadr yılmıştım ki artık trollüyordum bunun için pardon.

sonra soruna gelecek olursak. zamanında bir arkadaşım bana "dipte olduğunu düşündüğünde üzülme sevin, çünkü daha dip yok ve gideceğin tek yer yukarı" derdi. elimin tersiyle ağzına vurmak isterdim gerçi ama. öyle. dediği doğru.

düşünme umursama vs değil. düşüneceksen bir kere düşün sonra unut hemen. eskiden çok mutsuz olunca yürürdüm yorulana kadar. sonra onu bırakmam gerekti. kendime mutsuzluk seansları yarattım. çok sevdiğim iki şarkıyı arka arkaya gözlerim kapalı dinlerdim. kulaklığı çıkarınca "dünyanın anasını skcem şimdi!!" modunda olurdum. bi dene bakalım.
0
kablelvuku
(01.10.18)
Hayat ayna gibi, nasıl bakarsan öyle yaşıyorsun.
Hiç vakit kaybetmeden hemen şimdi otur olumlu şeyleri bul ve yaz. Bi çırpıda en az 20 kalem yazabileceğine bahse girebilirim.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.10.18)
İzin alma şansın varsa her şeyden uzak kalabileceğin bir yere git iki gece 3 gün. Bi kafayı resetler belki.
Sorunlar çözülemeyecek seylerse genelde umursamamak fayda edebilir ama bu söylediğim çok yüzeysel bir şey ve daha büyük sıkıntılar da çıkarabilir. Sonuçta bir şey bilmeden yazıyoruz.
0
kisa
(01.10.18)
ben düz mantık insanıyım, böyle durumlarda onu uyguluyorum, daha mı iyi daha mı kötü ama tartışılır. hiç bir şey düzgün gitmiyorsa değiştireceğin bir sürü şey var demektir.
yani kurduğun rutini kırmak durumundasın.
aileni değiştiremezsin ama sık görüşüyosan az görüşmeye çalış, az görüşüyosan sık görüş, işinden memnun değilsen başka işlere bak, kabul etmeyecek olsan bile iş görüşmesine git. ilişkin bir rutine bindiyse bunu kırmaya çalış, hiç yapmadığınız bir şey yapın, yüksek seviyede bir şey olmak zorunda değil, eve farklı bir yoldan yürüyün, çiçek alın, oyuncak alın böyle şeyler. çok sevdiğim bir quote ile bitiriyorum.

If you don't like where you are. Move. You're not a tree.
0
ilkot
(01.10.18)
Kendini her seyden soyutlayip inzivaya cekil ve "ayvayi yemisiz, bundan kötüsü olmaz" de kendine. Bir noktadan sonra rahatlarsın inan.
0
stavro
(01.10.18)
oğlum ayca de kendi kendine, yolu yok çekeceksin. isyan etmenin faydası yok, kaderin böyle, yol belli, eğ başını, usul usul yürü şimdi. Usul usul yürürsün işte.
0
datnet
(01.10.18)
Nefret ettiğim şeylere son vermek gibi kötü bir alışkanlığım vardır.
0
[GODDARD]
(01.10.18)
(16)

çocukta okuma yazma merakı

babilbaligi
gençler,bizim bir sıpa var. normal, ortalama, sümüğünü yiyen bir çocuk. yakında 4 yaşına girecek. şimdi buna son 1-2 ayda bir haller oldu, böyle tesadüfen karşısına çıkan bir planeteryumdan (kreşlerine gelmiş) bir uzay merakı, sürekli antin kentin sorular falan derken okumaya ve yazmaya merak saldı.
gençler,

bizim bir sıpa var. normal, ortalama, sümüğünü yiyen bir çocuk. yakında 4 yaşına girecek.

şimdi buna son 1-2 ayda bir haller oldu, böyle tesadüfen karşısına çıkan bir planeteryumdan (kreşlerine gelmiş) bir uzay merakı, sürekli antin kentin sorular falan derken okumaya ve yazmaya merak saldı.

şimdi biz biraz ikilemde kaldık. çocuk soru sorduğunda basit bir dille cevap veriyoruz. yazmak istediği harfler olunca soruyor, gösteriyoruz. mesela dün adının baş harfini yazmak istedi gösterdik yazdı. sonra hoşuna gitti, 50 kere falan yazdı. muhtemelen bu böyle devam edecek, bizim kitaplarda resim olmadığını fark ettiğinden beri böyle.

acaba bu sıpa bu yazma işinde böyle giderse bir sakıncası olur mu? okumaya da merak salacak gibi, onu da göstermenin bir sakıncası olur mu? yarın okulda falan başımıza iş alır mıyız? yoksa bırakalım aksın gitsin mi?

bu konuda okul pedagoğu ile görüşmeden önce fikirlerinizi merak ediyorum.
0
babilbaligi
(01.10.18)
Ben okula başlamadan önce okumayı öğrenmiştim 4-5 yaşlarında. Siz pedagoğa sorun ama bence sakıncası yok.
0
monogram
(01.10.18)
Ben de o yaşlarda bazı şeyleri okuyup yazabiliyordum sonrası iyi gitmedi:)
0
bos gezenin bos ustasi
(01.10.18)
yanlış bilgi vermeyeyim ama kreş ve anaokulunda okuma ve yazma öğretilmiyor. çünkü ilkokula geçtiklerinde zorlanıyorlarmış. sonuçta öğretmenin bi stili olacak ve çocukta yerleşmiş bi bilgi olacak, çatışabilir. ya da okuyor diyelim, akranlarından önde olacak derslerde sıkılacak vs. bi ilkokul öğretmenine sorsanız aslında.
okul.com.tr
0
elorelia
(01.10.18)
3 yaşında okuma yazma öğrenmiş biri olarak cevap veriyorum. okula başladığında kendisi okuma yazma biliyor olacak ama sınıf arkadaşları yeni yeni öğreniyor olacak, tabi herkes aynı hızla öğrenemiyor, yavaş öğrenenler olacak. bu çocuğumuz sınıf arkadaşlarının salak olduğunu düşünecek, kendini onlardan üstün görecek vs. sonra birinci sınıfta bir sayfa düz çizgi çiz, yok efendim bir sayfa bilmemne çiz, şu harfi yaz gibi ödevler veriliyor ya, bu ödevleri çok saçma bulacak, ben zaten okuma yazma biliyorum bu ne ki diyerek ödevleri annesine/babasına veya yakınındaki birine yaptıracak.
ben durumdan gayet memnundum ve çocuğun ilgisi de varsa okula başlamadan gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum aslında. ama şu yaşıma geldim, hala o sınıf arkadaşlarımı hepsi salaktı diye hatırlarım, hoş bir şey değil.
0
pati
(01.10.18)
4 yaşinda okumayı öğrenmiştim ben baya normal şekilde. Yazi yazmayi sevmiyodum ama kalem tutmayi sevmediğim için dhdhdh

Bi sorun olmadi bence ya, 1. Sinifta millet okumayi ogrenirken ben rahattim yani. Erken okumayı öğrenmek iyi bence, oğretin diyorum ben.
0
nundu
(01.10.18)
okul öncesinde okulda öğretilen şeyleri öğrenen çocuklar okuldayken sıkılıyorlar. diğer arkadaşları ilk kez öğrenirken onlar zaten biliyor olacaklarından sıkılıyorlar. bu sıkılganlık hali sonrasında genel olarak okul hayatına yansıyabiliyor.

okul öncesinde okuma-yazma öğrenen arkadaşlarım, tanıdıklarım şimdi atomu parçalamıyorlar bilakis okulda nefret etme düzeyindeler
0
yemrem
(01.10.18)
Eğitimciler kesinlikle okul öncesinde okuma/yazma öğretilmemesi gerektiğini, çocuğun ilk okulda uyum problemi yaşayacağını söylüyorlar. Şu an durum bu şekilde olabilir işler hızla değişiyor. Her çocuğun elinde birer tablet var. 5 sene içinde okumayı bilmeden okula gelen kalmaz diye düşünüyorum.
0
zombi
(01.10.18)
Ben okumayı üç buçuk yaşındayken öğrenmiştim. Okula başladığımda da daha altı yaşıma girmemiştim. Orada geçen sürede sürekli pek bir şey anlamasam da gazete okuyordum kitap okuyordum vs. Yukardaki arkadaşın da dediği gibi okula başladığında herkesin geri zekalı olduğunu düşünmüştüm. Ne yazık ki bu düşünce geçmedi. Halen insanların büyük bir kısmının geri zekalı olduğunu düşünüyorum xd. Muhtemelen eğer okumaya devam ederse genel kültür konusunda Özellikle ilgilendiği konularda Yaşıtlarının ve muhtemelen kendisinden birkaç yaş büyüklerin de bayağı önünde olacak. Ama bir yandan da yine yukarda dendiği gibi ödevleri yapmaya üşenen biri olabilir, okuldan sıkılabilir, arkadaşlarını yüzeysel bulabilir. bir de erken başlatırsanız büyüklerin arasında ezilebilir. Bence kontrollü giderseniz sorun yok. Edebi ürünlerle de besleyin. çocuk klasikleri verin hevesi varken okusun. Sorularını cevapsız bırakmayın. Ben anneme soru sormayı bıraktığımda 6 yaşındaydım. Sürekli bilmiyorum cevabı almak beni kendi cevaplarımı bulmaya yöneltti. Siz cevabı bilmiyorsanız en azından bulacağı yere yönlendirmeye çalışın. Bir de okumayı biliyordum ama ben yazı yazmayı bir türlü beceremedim. Çok sıkıldım 1. Sınıftayken. Halen kalemi yamuk tutuyorum ve yazım çok kötü. Bu konu önemli. Dikkat edin bence. İyi yönlendirirseniz bu çocuk atom mühendisi bile olabilir. Ne seviyorsa onu okutun. Ne okusa ne öğrense kâr bu yaşlarda.
0
i ve been mistreated
(01.10.18)
Ben 2,5 yaşında okumayı öğrenmiş bir insanım ama benim nasıl bir insan olduğuma bakılarak, "aman kalemi kağıdı uzak tutalım" deme ihtimaliniz yüksek sanırım.

Cevap: aksın gitsin.

Daha ciddi cevap vereyim ben de: Bence de okumayı öğrendiği zaman öğrensin, engellemeyin, istediği şeyleri okusun. Benim kendi hayatımda gördüğüm tek dezavantajı şu oldu; okumayı bilen bir çocuk olarak kitap okumak hep ilk tercih ettiğim şey oldu. Küçük bir yaşta kendimi oyalamayı öğrenmiş oldum yani. Böylelikle de başka kimseye ihtiyacım olmadı. Teneffüste de kitap okudum, okuldan sonra da, hafta sonu da. Biraz uzaklaştırdı yani insanlardan. Şu an 34 yaşındayım, hala bir grup insanla vakit geçirmek yerine, kitap okumayı tercih ederim. Başka insanları da bu sebeple biraz tahammül edilmez buluyorum, biriyle uyumlu bir denge tutturmak nadir ve zor oluyor. Ben şahane olduğumdan değil yani, garip olduğumdan.

Ayrıca yukarıda da dendiği gibi, okulda hep en küçük yaştaki kişi ben oldum. İlkokula 4 yaşında başladım, birinci sınıfı yaşım geçsin diye iki defa okudum. Liseyi 16 yaşında bitirdim, üniversitede de hep sınıf arkadaşlarımdan genç oldum. Öğretmenliğe başladığımda 21 yaşındaydım. Bu benim için bireysel bir sorun olmadı ama, sizin çocuğunuz böyle durumlarla nasıl başa çıkar onu önceden kestirmek zor olur tabii. Hatta kardeşi olup olmaması falan da böyle şeyleri (dışa dönüklük vs) etkiler.

Belirli bir yaştan sonra artık yaşın önemi kalmıyor bence. Yani mesela 30lu yaşlardan sonra artık ne iş yaparsanız yapın "çok fazla genç olmak" gibi bir durum olmadığından bu tarz detaylar da önemini yitiriyor diye düşünüyorum ben, o yüzden ergenliği atlattıktan sonra çok da sorun edilmez herhalde. Okulda canı sıkılırsa, siz evde desteklersiniz. Yanında hep çalışacak bir materyali olur, öğretmenine daha zor çalışma konuları vermesini, belki daha araştırmaya yönelik çalışmalara yönlendirmesini söylersiniz.

Özellikle desteklemeseniz de önünü kesmeyin demek istiyorum yani, bir de rol modeli olmanız önemli. Ben çocukken kitap okumaya özendim çünkü annemi ve benden büyük kardeşlerimi sürekli ellerinde kitapla görürdüm. Normal vakit geçirmek öyle yapılır sanıyordum. Söyleyeceklerim bu kadar. :)
0
sopiro
(01.10.18)
Aksın gitsin +1 (kendimden örnekleyeceğim)

Sebep?

Ben de okuma yazmayı erken öğrendim. Okulda sınıfta 3 kişiydik okumayı erken söken. Ve 3müz de şu an çok iyi üniversitelerde ve bölümlerde okuyoruz. Bana hep okumayı erken sökenler daha zeki gelmiştir.

Ne güzel işte. Çocuk sordukça yanıtlayın, yardım edin.

Okul hocası zaten iyi bir öğretmense çocuğunuza fiş değil hafif metinler, kitaplar verir. Sağ olsun bizim hoca öyleydi. Çok da faydalı oldu. En azından küçüklükten kazandım okuma alışkanlığımı.
0
helena
(01.10.18)
ogrenip giderse okulda sikilir deniyor da, ogrenmeden giden cocuk da okuldan sikiliyor. okuldan sikilma konusunun okumayi biliyor olarak gitmekten bagimsiz bir konu oldugunu dusunuyorum. kimi cocuk okulu seviyor, kimi de sevmiyor.

cocugunuzu ukala ve kendini olmadigi bir sey sanan bir birey olarak yetismesi sizinle ilgili.

cocugun icinden gelen okuma durtusune engel olmak bana dogru gelmiyor. 3 yasinda resim yapmak istese hayir mi diyeceksiniz?
0
jimicik
(01.10.18)
ilkokula başladığında çeşitli sorunlarla karşılaşabilir. öğretmen burada çok önemli aslında. herkes öğrenirken normalde sıkılabilir, derslerden soğuyabilir. benim oğlan okuma/yazma biliyordu, öğretmeni arkadaşlarına harf öğretirken bizimkine kitap okutuyordu. hala da öyle, bildiği bir şeyi tekrar etmek angarya geliyor sıpaya.
0
altinci nesil caylak
(01.10.18)
Aksın gitsin +1
Benim küçük kızım bu şekilde 4 yaşında okuyabiliyordu. Tavsiyem iyi bir okul. Bazı okullarda bu çocukları toplayıp bir sınıf yapıyorlar. Diğer normal çocukları eziklemek yerine kendileri gibi bir miktar daha ileriden gidenlerle beraber olur, sıkılmaz.
0
SiyamkedisiZorro
(01.10.18)
önceden okumayı söken çocuğun 1. sınıfta sıkılma olasılığı çok yüksek, genellikle sonrasında okul hayatı boyunca etkilerini yaşıyorlar.
hevesini kırmadan ilgisini başka yönlere kaydırabilirseniz iyi olur. resim, müzik, kukla vs. başarma duygusunu tatmin edecek başka bişeyler bulmaya yönelin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.10.18)
Yeğenim okula gitmeden gazete okumaya başlamıştı ama şimdi istediği bölüme gidemiyor. İl birinciliği bekliyorlardı. Lakin şu sıralar sorunlu haşarı biri oldu diyebilirim. Asla benim çocuğum akıllı diye şımartmayın.
0
for day to break
(01.10.18)
sisteme uyumu zorlaşır gibi sıkıcı bir argümanla çocuğun biricikliğini bastırmayın/törpülemeyin bence. herkesin bir ritmi vardır. demek ki zamanı gelmiş, insanın hayatta merak sahibi olması ve onu tatmin etmesi kadar güzel şey yok. okul çağında da diğerleri çocuğunuzun seviyesine gelinceye kadar daha esnek bir düzen izleyebilirsiniz. flexi-schooling gibi.
0
evanka
(01.10.18)
(31)

bana bir yalan bulmamız lazım

m e b
uzatmadan konuya girmek istiyorum.üniversiteden beri tanıdığım bir arkadaşım var, kendisi istanbul dışında yaşıyor ama ne zaman istanbul'a gelse bizde kalır ekseriyetle.iki sene önce istanbul'a gelmiş, bizde kalmış, ertesi gün "beni avrupa yakasında gezdirsene" demişti ve oraya geçmiştik. bununla o
uzatmadan konuya girmek istiyorum.

üniversiteden beri tanıdığım bir arkadaşım var, kendisi istanbul dışında yaşıyor ama ne zaman istanbul'a gelse bizde kalır ekseriyetle.
iki sene önce istanbul'a gelmiş, bizde kalmış, ertesi gün "beni avrupa yakasında gezdirsene" demişti ve oraya geçmiştik. bununla o gün o sağanak yağmurlar altında 1 saat anca gezerken bana "meb, benim kuzenim de buralardaymış. beni görmek istiyor da onunla da gezeyim biraz. sen başka yerde mi takılacaksın yoksa eve mi geçeceksin? en iyisi (sizin) evde tekrar buluşuruz. ben sizin oradan geçen iett hattını unutursam seni ararım, yolu bana tarif edersin. akşama görüşürüz." dedi.

ben taaa anadolu yakasından sırf o istedi diye yağmurlar altında o parasızlığımla beyoğlu'na gitmişim, sağım solum ıslanmış, bana nezaketen bile "beraber takılırız sorun olmazsa" bile demeyip adeta "zaten beni buraya kadar getir diye beyoğlu'na geldik seninle. hadi sen sktr olup git" demiş biri yani.

şimdi bu geçen beni aradı ve "meb, 20 gün sonra istanbul'a geleceğim. sizde kalmayı düşünüyorum. gece geleceğim için kuzenlerime şimdi ayıp olur o saatte. ertesi gün ona geçeceğim, haberin olsun diye arıyorum." dedi.

ben de o sırada işte olduğum ve biraz da stresli olduğum için aklıma bir yalan gelmedi ve sadece "hmm. şimdiden mi aradın? belli değil durum, sana haber veririm. şu an meşgulüm." dedim ve kapattım.


kendisini severdim açıkçası ama etrafında tek bir insan kalmadı sırf bu satışçılığı yüzünden. ben de maalesef pasif agresifim, öyle büyük bir patlama olmadan sinirlendiğimi tanıdığım insanlara gösteremiyorum hiç, en fazla kendi kendimi yiyorum.


bir de ben yalandan tepkisini ölçmek için "senin şehirde gezilecek yer yok mu ya? görmeyi isterim açıkçası." dediğimde hep "kanka, burada gezilecek hiçbir yer yok. gelip de ne yapacaksın?", "aman kanka geleyim deme, bu aralar çok yoğunum." diyen biri.


evet, allah'tan uzatmadan konuya gireyim dedim ama başaramadım yine.


ÖZETLE: bende kalmasını istemediğim birine ne yalan uydurayım ben?

NOT: ailemle yaşıyorum.
0
m e b
(28.09.18)
Başka bir arkadaş bende kalıyor.
Yer yok, kusura bakma. Bir dahakine artık.
0
cakabo
(28.09.18)
Misafirim var diyerek savuşturun.
0
gonion
(28.09.18)
1- misafirim var.
2- iş için şehir dışındayım.
3- Evi hamamböceği bastı, ben de arkadaşta kalcam, ilaçlama var.
0
biohazardous
(28.09.18)
sana ayıp olmayan şey kuzenlerine niye ayıp oluyormuş (üstelik ailenle yaşıyorsun)? misafirim var, şehir dışındayım. teyzemgiller burda falan diye savuştur. 2. aramasından önce dönme.

edit: ayıp mevzuunu da dile getir, biz eşek miyiz lan diyerekten...
0
zgrydn
(28.09.18)
memleketten akrabalar var de.
0
elorelia
(28.09.18)
Kuzenlerime ayıp olur da arkadaşıma olmaz mı amk? Nefret ediyorum böyle emrivaki insanlardan! Bence direkt bende kalamazsın, istemiyorum de.

Çok sinir oldum arkadaşına.
0
allahkitapwesli
(28.09.18)
Kız arkadaşım ben de kalıyor
0
barbo
(28.09.18)
sen tek mi yaşıyorsun ailenle mi? ona göre çözüm bulalım
0
mukremin citir
(28.09.18)
ha, şu ayrıntıları vereyim de daha iyi yalan üretebilelim:

1. kız arkadaşım yok,
2. ailemle yaşıyorum.
0
🌸m e b
(28.09.18)
aaa ne gıcıkmış ya...

"teyzemler, dayımlar vs. gelecekmiş yaaa çok üzüldüm kusura bakma"

(uzakta yaşayan birileri varsa onlar gelmiş olsun, mecbur yatıya kalacaklar :)
0
lcha
(28.09.18)
Oha bir de ailenle yaşıyorsun, ne hayvan öküzmüş arkadaşın. Sen evde yokum desen annenlere gelecek neredeyse.

Bir de kuzenlerine ayıp olurmuş yuh.

Kardeş bizimkiler rahatsız biraz bu ara sağlık problemleri var (sakın açıklama yapma ona ne), müsait olamayacağım. yaz be gönder. Arama bile.
0
biohazardous
(28.09.18)
akrabalarımız var +1

en güzeli bu olur. topu ailene at.
0
silah taciri
(28.09.18)
Gelmesine 3-4 gün kala, "bizim şirket toplantı/eğitim vs için beni bir haftalığına x şehrine gönderiyor. dolayısıyla, senin geldiğin zamanda İstanbul'da olmayacağım. Olaylar aniden gelişti, benim de yeni haberim oldu." diyebilirsin.
0
agluna
(28.09.18)
akraba yalanı güzel. şehir dışındayım deme. seni sadece kullanıyor mu yoksa ertesi gün senle de buluşmak isteyecek mi bekle. arkadaşı mısın oteli misin öğrenirsin.
0
garaser
(28.09.18)
akraba en temizi. bir düğün için gelmişler bizde konaklıyorlar. temiz.
0
jamiro
(28.09.18)
Gelme aq seni sevmiyorum de
0
six packsiz
(28.09.18)
Kuzen varsa kuzen-ler geliyor de. Hem böylelikle gün içinde buluşmak isterse başkasıyla olacağını bilir ve görüşmeme bahanen de hazır olur.
0
Dylan Murphy
(28.09.18)
Ev müsait değil.
0
arockm
(28.09.18)
şehir dışındayım +1
0
monogram
(28.09.18)
dostum ailem misafir istemiyor şu aralar, kafalarımız biraz karışık. kusura bakma yoksa biliyorsun derdim
0
mukremin citir
(28.09.18)
Bahane bulma bence, bir sonraki sefer yine gelmeye kalkacak, o zaman ne diyeceksin?

Pasifliği bırakıp açıkça konuşmakta yarar var. Böyle böyle satış yapıyorsun hoşuma gitmiyor, kusura bakma karşim kuzenlerine ayıp oluyor da bize olmuyor mu? vs vs..
Adam yaptığının farkında bile değil muhtemelen, sen söylemeden de farkına varmayacak.
0
peggy
(28.09.18)
2 sene önce yaptığı şey çok yanlış.
Ve insan köyde bile yaşasa gidip evinde kaldığı insana buraya gelip de ne yapacaksın demez.

Yalan uydurmana gerek yok açık açık söyle.
Açık açık söyleyemiyorsan öyle bir şeyler de ki gerçek olmadığı başından attığın belli olsun.
0
mutekebbir
(28.09.18)
yalan söyleme, peggy +1. illa da söyleyeyim diyorsan akraba +1.
0
piremses
(28.09.18)
Akraba +1
0
Lim5
(28.09.18)
Bence cagir, gelsin. Sen simdiden budakli bir mese odununu suya yatir, "arakdasin" gelince odunla tanistir.

Saka bir yana yalana filan gerek yok, bence "gecen sefer bu yaptigini insan insana yapmaz, ben seninle gorusmek istemiyorum" de.
0
fortisvita
(28.09.18)
sözlükten idonthaveatvset bende abi, hiç insan sevmez, yatıracak yerim yok, de.
0
idonthaveatvset
(28.09.18)
yalan söyleme+1
yalan söylemekle ona davranışını düzeltme şansı tanımamış olursun daha önemlisi öz saygını zedelersin. kendini yemeden, büyük patlamalara meydan vermeden anlayacağı dilde söylemek en güzeli.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.09.18)
"valla geçenki satışın o kadar koydu ki kanka hala içim soğumadı, o yüzden alamıycam seni evime" de. böylece ilişkiniz tamamen sonlanmış olur ve sen de bir parazitten kurtulmuş olursun.
0
Bruce
(28.09.18)
bruce ve bruce gibi düşünenlere katılıyorum. bu boktan arkadaşlığı sündürmeyin yalan söylerek. kesip atın gitsin.
0
tukenmez adam
(28.09.18)
yalan soyleme +1 son olayi yuzune vur gelmesin kusura da baksin kirilirsa da kirilsin. o ne yuzsuzlukmus oyle ya. ayip.1
0
in vino veritas
(28.09.18)
bruce'a artı bir der ve kanka dememeni rica ederim. kankası kimse onda kalsın
0
fatih baker
(29.09.18)
(6)

Pişmiş et (türü fark etmez) bir hafta yolculukta nasıl dayanır?

frkr
Çokça pişirip yanıma alsam diyorum, bir hafta arabada tutmak için ne yapmalı, nasıl bir et seçmeli, cihaz gerekir mi?
Çokça pişirip yanıma alsam diyorum, bir hafta arabada tutmak için ne yapmalı, nasıl bir et seçmeli, cihaz gerekir mi?
0
frkr
(23.09.18)
örnek olarak kıymayı düşünelim

eğer çok iyi kavurup suyunu iyice uçurursan ki buna kuru kıyma deniyor.

normal buzdolabında 5 gün dayanır.

bunun dışında buzdolabı olmadan kesinlikle dayanmaz.

ayrıca her et türünün de dolapta ne kadar dayanacağı az çok bellidir.

kuru et pastırma yaparsan dayanır.

kasap sucuklarını da hep kasaplarda dolap dışında görüyorum demek ki onlar da dayanıyor.

konserve eti araştırabilirsin, belki evde kolayca yapılacak bişeydir.
0
killerbee
(23.09.18)
killerbee çok sağol lan, olayı bir donanımhaber ölücüsü titizliğiyle ele almışsın. sucuk, pastırma ve konserve et iyi fikir. kuru kıyma da iyi alternatif olabilir mobil dondurucu ile..
0
🌸frkr
(23.09.18)
kuru et, vakumlanmış kavurma ya da kurutulmuş sucuk dışında kısa zamanda hallolacak bir yol yok. pastırma yapmak uzun sürüyor.

yolda dondurucu varsa, sıkıntı olmaz.
0
babilbaligi
(23.09.18)
kavurma veya sucuk yapabilirsen dayanır. konserve deneyimin yoksa kendin yapma, konserve olayı riskli.
kıymayı da bol yağlı alıp kendi yağında güzelce pişirirsen dayanır. mutlaka tuz koy, sarımsak da koyarsan iyi olur.

plastik kap naylon poşet kullanma, arabanın yiyecek koyduğun bölümü serin ve havadar olsun.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.09.18)
+ mutlaka tuz, ok..
- konserve
%vakumlu poşet..
0
🌸frkr
(23.09.18)
Bol yağli ve tuzlu kavurma yaparsan dayanir.
0
herhaltibiliyoring
(23.09.18)
(4)

Yucca bitkimizin boynunu büken sürgünleri

blackidom
Resimde gördüğünüz 3 yıldır bizle olan yucca bitkimizin sürgünleri boyunları büktü ve su akışı kesildiği için tekrar kendine gelemedi maalesef. Biz de sürgünleri kesip başka bir saksıya diktik daha fazla öldürmeden (su sevmeyen bir bitki oldugu için suya ıslatmamalıyız diye biliyoruz). Fakat ana göv
Resimde gördüğünüz 3 yıldır bizle olan yucca bitkimizin sürgünleri boyunları büktü ve su akışı kesildiği için tekrar kendine gelemedi maalesef. Biz de sürgünleri kesip başka bir saksıya diktik daha fazla öldürmeden (su sevmeyen bir bitki oldugu için suya ıslatmamalıyız diye biliyoruz).
Fakat ana gövdeyi de kurtarmamız lazım. Kesilen sürgünlerin kalan kazıklarını ana gövde ile birleştiği yere kadar budasak mı acaba? Napsak bilemedim dostlar?
Yine diğer saksıdaki yeni hayatlarına adapte olmaya çalışan sürgünlere nasıl bakmamız lazım?
0
blackidom
(21.09.18)
Ana gövdenin üst kısmının içi boşalmış gibi duruyor. İç boşalması varsa o bölümü 1-2 parmak altından kesmeniz lazım. Kestikten sonra kesilen yeri mumla kapatın. Yeriyle ilgili veya başka bi sıkıntısı yoksa yeniden sürgün verecektir.

Gövdede boşalma yoksa öyle de kalabilir. Sürgünleri elinizle yoklayın iç boşalması varsa boşalan kısımları alın, yoksa öyle bırakabilirsiniz. Bence onları alıp yeni sürgün beklemek daha iyi ama o konuda karar size ait.

İsterseniz ana gövdeden 15-20 cm lik bi parça veya bikaç parça kesip yeniden köklendirebilirsiniz. Kestiğiniz parçanın toprağa girecek kısmına iğne gibi bişeyle delikler açın, üst kısmını da mumla kaplayın. suladıktan sonra sera etkisi için üzerine naylon poşet geçirin, hergün poşeti açıp havalandırın.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(22.09.18)
Cok cok teşekkürler destek için.
Dediğiniz şekilde sürgünleri dipten kestim, ancak kestiğim noktada da taze bir yeşil görüntü yerine, kahverengileşmiş, içinde su birikmiş bir gövde görünüyor. Yumuşama da cok hafif. Ana gövdenin üst kısmını 5-10cm kısaltıyorum bu durumda? Bildiğimiz mum mu eriteceğiz üzerine? Daha profesyonel bir yolu var mıdır botanik bahçelerinde vs satılan?
0
🌸blackidom
(22.09.18)
Evet bildigin mumu eritip damlatarak o kismin havayla etkilesimini keseceksiniz. Onemli olan kenarlari iyice kapatmak. Ayni seyi sararan bambular icin de yapiyoru. Ben.
0
nax
(22.09.18)
Mum havayla teması kesmek için kullanılıyor. Profesyonel yolu; mum yerine aşı macunu kullanabilirsiniz. Aşı macununun artısı içinde filizlenme ve yaraları iyileştirici katkı olması. Bana göre gerekli değil bitki kendini tedavi etse daha iyi olur. Ben bazen sıkı çamur yapıp kesik yeri kapatırım o bile yeterli olur.

Ana gövdenin üst kısmını siyah kahverengi çürümüş gibi yerler kalmayana kadar dilim dilim kesin. Net ağaç görüntüsüne gelince bırakın. Kestikten sonra isterseniz odun kömürü tozu sürebilirsiniz veya fungisit varsa sürebilirsiniz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(22.09.18)
(11)

acil yardım sanırım bitlendim :((((

art vandaley
haftalardır yogun kasıntım vardı. seboreik dermatit oldugu icin kafamda ona yoruyordum. şimdi sac diplerimde sanırım sirke denen seylerden gordum. bit yani böcek turu bişiy gormedim ama acık kahve kuyruklu benzer şekilli.napmam lazım nolur bilale anlatır gibi. yalnızım erkek arkadasıma da söyleyemem
haftalardır yogun kasıntım vardı. seboreik dermatit oldugu icin kafamda ona yoruyordum. şimdi sac diplerimde sanırım sirke denen seylerden gordum. bit yani böcek turu bişiy gormedim ama acık kahve kuyruklu benzer şekilli.

napmam lazım nolur bilale anlatır gibi. yalnızım erkek arkadasıma da söyleyemem utanırım :(

bi ara sırtımın basları ve ense kokumde cok kasınmıstı. 10 gun kadar önce:(((((
0
art vandaley
(21.09.18)
Bit sampuani alsana?
0
stavro
(21.09.18)
yazdım ve biti de gordum. dehsetteyim :((

kac gune gecer? biti yakalayamadım sıcradı sanırım korktum. oldurme gerekirdi di m:(
0
🌸art vandaley
(21.09.18)
Telâş etmeyin. Bit hemen bulaşır zaten. Bit sampuani da alabilirsiniz. Ya da eskiden gaz yağı sürerlerdi saç diplerine çocuklara. Zararlı fln diyorlar ama bilemedim. 1 saatte kesin çözüm.
0
lapris
(21.09.18)
İki sene önce çocuklardan hepimize geçmişti - kabus gibi bir şey.
1) Eczaneden bit şampuanı kiti alıyorsunuz. İçinde tarağı, ilacı ve şampuanı var. Kullanım kılavuzunda yazdığı şekilde 3 gün arayla bu prosedürü uyguluyorsunuz.
Benimki iki uygulamada tam geçmedi o yüzden:
2) tanıdık olmayan bir kuaföre gidip en amonyaklı boyayla (organik olmasın) saçınızı boyatıyorsunuz, misss
0
SiyamkedisiZorro
(21.09.18)
yeni nesil çok şanslı, bit şampuanı ile bi defa yıkanıyolar gidiyor.

bizim zamanımızda analarımız kafaya detan sıkardı.

evet şaka gibi ama değil, bildiğin detan sinek ilacı.
0
killerbee
(21.09.18)
vakit kaybetmeden şampuanı al iyice yıka bi süre şampuanı kafada beklet..
ayrıca evi de ilaçlat yayılacak eve şimdi onlar ıykkk..
0
jamswety
(21.09.18)
Çocukken zor kurtuluyorduk; çünkü okulda bitli eksik olmuyordu. :) Buna rağmen diğer aile bireylerine geçtiğini hatırlamıyorum.
Merak etmeyin, şampuanla defedersiniz.
0
auroraaurora
(21.09.18)
Anti-Bit şampuan, Paranit Sprey/Şampuan eczaneye git hangisi kafana yatarsa al. Bir şey olmaz. Hepimiz bitlendik.
0
Lim5
(21.09.18)
3-4 yıl önce saçım belimdeyken başıma gelmişti, günlerce kafa derim kaşınıyordu ama hayatımda bitlenmediğim için anlayamamıştım, kafamda böcekler var diye evde zıplamıştım ilk fatkettiğimde, iğrenç bir his ama telaş etme. Eczaneden paranit bit ve sirke şampuanı alıp üzerinde yazanı uyguladım, saçım uzundu o vakit o yüzden belli süre sonra tekrar 2. Kutu alıp kullandım hatta benzinciden gaz yağı buldurtup saçımı onunla dahi taramıştım çünkü kafamda böcek var düşüncesi beni çıldırtıyordu. Yalnız o günlerde az dalga geçmediler benimle, uzun süre Bitli diye çağırdılar=) evet çok kötüydü ama o zaman da şimdi de halâ lafı geçince güleriz. Geçmiş olsun.
0
mslny
(21.09.18)
bol sirke ile yıka kafanı
0
acetaminophen
(26.09.18)
bit şampuanı+1
bit şampuanı bitlere etkili ama bitin yumurtalarına etkili değil. yumurtalar için sirke en etkili çözümdür. yumurtalar sirkeyle bayılıyor saça tutnamıyor tarakla temizleyebiliyorsun. şampuanla yıkadıktan sonra sirkeli suyla durulan sonrasında bi tasa sirke koyup şampuanın içinden çıkan sık dişli tarakla saçlarını tarayıp sirkeli suda çalkalat. suyu arada değiştir yumurta kalmayana kadar bunu yap. bu şekilde çok çabuk kurtulursun.

çarşafını, çamaşırlarını yıkamadan önce durulama çekmecesine sirke koy, suyu alınca biraz durdur sirkeli suda kalsınlar sonra durulat. ardından normal yıkama yaptır.

şurda bitle mücadele hakkında ayrıntılı bilgiler var:
www.kinderarzt-gilching.de
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.09.18)
(14)

Belediye başkanısınız

alwayschargeneverbend
Büyük orta küçük hayalinize göre bir şehrin, ilçenin belediye başkanısınız. Kaynaklarınız sınırsız gibi ama tabi ki şehrin ortasına bir central park yapabilecek kadar da değil ve üzerinizde onu yap şunu yapma diye direten bir otorite yok. İpler sizin elinizde. İlk icraatiniz ne olurdu? Bulundugunuz
Büyük orta küçük hayalinize göre bir şehrin, ilçenin belediye başkanısınız. Kaynaklarınız sınırsız gibi ama tabi ki şehrin ortasına bir central park yapabilecek kadar da değil ve üzerinizde onu yap şunu yapma diye direten bir otorite yok. İpler sizin elinizde. İlk icraatiniz ne olurdu? Bulundugunuz ilceden de yürüyebilirsiniz.
0
alwayschargeneverbend
(20.09.18)
Egitim oglu egitim. Milleti her konuda egitirdim ucretsiz etkinlikler duzenleyerek. bu egitimlere katilimi arttirmak icin cesitli tesvik projeleri de gelistirirdim. Sosyal alanlari arttirirdim, insanlari evlerinden cikarmaya disarida tutmaya calisirdim. Sosyallessinler eve kapanmasinlar. "Nasil yapican olum" deme, oturup dusunursen kafa patlatirsan her seyin bir yolu bulunuyor.
0
stavro
(20.09.18)
halkı bilinçlendirme amaçlı seminerler, sağlıklı yaşama teşvik edici aktivite ve etkinliklerle kültürel aktiviteler, eşzamanlı olarak yol/altyapı ve hastane çalışmaları...
0
olutaklidi
(20.09.18)
Eğitim falan garanti de ben onlar hallolmuş gibi konuşayım. Metro fazla gereksiz o yüzden sahil boyu tramvay hattı kurardım. İnşaatlara belli standartlar getirirdim(dış cephe, peyzaj falan).
0
cemiyetin ünlü siması
(20.09.18)
Benimkinin bir örneği halihazırda Tunceli Ovacık ilçesinde yapılıyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(20.09.18)
şehre tramvay hattı kurarım kesinlikle. Otobüs gereksiz masraflı.
0
biravekahve
(20.09.18)
her yere bisiklet yolları yapardım, bisiklet park alanları kurardım, ilçeyi her noktasına bisikletle gidilecek şekilde tasarlardım, bisikleti teşvik ederdim. bisiklet.
0
sir gawain
(20.09.18)
araçlara ilçede 30 km hızı aşmayacakları kesin bir kural koyardım.
0
karlmarx
(21.09.18)
bulunduğum ilde yollar çok kötü olduğu için olsa gerek, tüm yolları ve ara sokakları -tekrar kazılmayacak şekilde düzgün bir altyapı oluşturduktan sonra- asfaltlardım. :))
0
joooper
(21.09.18)
1. Sokağa çöp, izmarit atanlara ceza yazabilecek teşkilat kurardım.
2. Yemekle ilgili tüm işyerlerine sıkı takip. Eldiven, bone kullanmayana ceza. Hala sigara içtiği eliyle yemek yapan leş lokantalar varsa afişe ederdim.
3. Açık havada sigara içme yasağı getirirdim.
4. Yazılan cezaları büyük çaplı geri dönüşüm bölgesi kurmak üzere kullanırdım.
5. Belediye içinde yolsuzluk, hırsızlık yapan varsa mutlaka işten atarım.
6. Mutlaka ağaçlandırma çalışmaları yapar, büyük parklar kurar, bu parklarda festivaller yaptırırdım.
7. Tüm sokak hayvanlarını kısırlaştırırım, barınakları içinde insan yaşatacak kadar güzelleştirirdim. Canlı hayvan satışı yapan petshopları yıldırırdım. Kapattıramıyorsam bile mutlaka her gün belediye anonsundan satın alma sahiplen diye anons yaptırırdım.
8. Tüm bu eylemleri gösteren bilboard vb aygıtları kullanırdım. Mesela temiz restoranları överdim.
9. Mutlaka kadın pazarları, üretim merkezleri kurup kadınları hayata sokardım.
10. Çocuk işçi çalıştıranlara yasal kovuşturma.
0
rakicandir
(21.09.18)
Türkiye'nin en iyi anaokulu öğretmenlerini işe alır belediye kreşi kurarım.

okullara kütüphane, kitap, bilgisayar, deney setleri falan yağdırırım. öğretmenlerin ilçedeki bütün sorunlarını çözerim, gerekirse lojman yaparım. iyi okul kazanan olursa, burs veririm.

büyük şehirlerde öküzoğlu tanıtım günleri düzenler esnafa satış yaptırırım.

ulaşımı suyu bedava yaparım.

şehrin ortasına dev gibi orman yaparım, bisiklet yolu döşerim. nehir varsa ıslah eder insanların yüzmesine uygun hale getiririm.
0
babilbaligi
(21.09.18)
Belediyeye ait tüm arazileri ağaçlandırırdım. Sonra da çitle çevirirdim. Çınar ağaçları... Her yere çınar ağacı dikerdim.
0
monogram
(21.09.18)
İlk önce halkı gezmek lazım. Gidip kahveleri, evleri, sokakları arşınlayıp halkın kendisine soracaksınız. "Ne derdin var, belediyeden ne istiyorsun?".

Ben olsam en kötü mahalleden başlamak üzere, karış karış gezerdim. En acilinden ve yapılabileceklerden başlar, sorunları çözerdim. Sonra güzelleştirmeler yapılır.


.
0
kartallar yuksek ucar
(21.09.18)
Rakicandir o kadar güzel yazmış ki. Onun dediklerinin aynısını yapardım
0
mutlusismankedi2015
(21.09.18)
büyükşehirdeysem ilk icraatim daha çok yeşil yerler yapmak olurdu. beton yığınından bıktık.
0
Neill
(21.09.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.